Alman Film Yapımcısından Yunus Emre’ye Büyük İlgi

Yunus Emre aşığı film yapımcısı Alman Jochen Menzel ile eşi Gülseren Suzan-Menzel hafta sonu Karaman’ı ve Yunus Emre’nin mekânlarını ziyaret ettiler. Kısa bir şehir turu atan gezginler; daha sonra Yunus Emre’nin mekânlarında inceleme ve çekim yaptı.

Menzel ailesinden Karaman ve Yunus Emre izlenimlerini Karaman halkı ile paylaşmasını istedim. Kendileri sağ olsunlar, isteğimi kırmayarak hızlı bir şekilde dönerek çok memnun kaldıkları Karaman ve Yunus Emre değerlendirmelerini gönderdiler.

Aynı zamanda siyasal bilimci ve Türkolog olan Transfer-Film Yapım sahipleri Jochen Menzel ve eşi Gülseren Suzan-Menzel; akıcı Türkçesi ile Karaman’ı ziyaret etme gerekçelerini ve izlenimlerini, şöyle anlatmıştır:

“Yaklaşık 3 aydır Türkiye’deyiz. Bu yılki gezi temamız Yunus Emre ve mekânlarıdır. Biz Yunus Emre’nin şiirlerini okudukça huzur buluyoruz. Şiirlerinden yansıyan duyguları ve felsefesini çok beğeniyoruz, çok evrensel buluyoruz... Bu amaçla Türkiye’de bulunan 17 tane Yunus Emre’ye ait olduğu söylenen, türbe ve mezar yerlerini geziyoruz. Ziyaretler yapıp incelemelerde bulunduklarımızdan, Bursa, Manisa-Kula, İzmir-Tire, Isparta Güneyköy, Ünye, Aksaray bunlardan bazılarıdır.

Gezilerimizi doğaçlama yapıyoruz. Şöyle ki, ilgili şehre ulaştığımızda sehirde gezinti yaparak, ilgili mekânlara ait bilgiyi direk halktan da almaya çalışıyoruz...

Karaman’ı en sona bırakmıştık, yorgunluğumuza gerçekten değdi.

İlk defa Yunus Emre’nin cami, zikirhane ve türbesini bir arada gördük, diğer şehirlerde sadece mezar yeri vardı.

Ayrıca Yunus Emre Camisini gezerken daha büyük bir sürpriz ile karşılaştık, Yunus Emre’nin torunları ile tanışmış olduk! Duru ailesinden, Talat Duru, İhsan Duru, Ziya Duru ve Rıza Duru;  Yunus Emre soyundan geldiklerini anlatarak, aile arşivinden belge ve yazı sundular.

Talat Bey ile yaptığımız söyleşi bizi çok memnun ve mutlu etti.

Talat Duru Bey tarihi bir kişilik, onun gibi kişilerden yararlanmak gerekir!

Böyle bir kişi ile tanışmak bizim için büyük bir şanstı. Hem tarihi bir tanık, hem de bilgili bir insan. Üstelik de Yunus Emre’nin son kuşak torunlarından! Söylediklerinden çok istifade ettik. Onunla yaptığımız söyleşiyi Almanya’da değerlendireceğiz.

İsmail Hacı Tekkesi’ni tanımak bize tam anlamı ile sürpriz oldu!

Tekkeyi gezinceye kadar, hiçbir yerde Yunus Emre’nin doğduğu ve çocukluğunun geçtiği iddia edilen başka bir mekanla karşılaşmamıştık. Burada kendisini tanımaktan onur duyduğumuz, engin bilgisinden yararlandığımız, Yusuf Yıldırım Bey bize mihmandarlık yaptı. Tekkeyi, türbeyi, kuyuları, mezarları yerinde ayrıntıları ile ondan öğrendik, kendisine bu yolla tekrar çok teşekkür ediyoruz.
Karaman ve Yunus Emre’nin mekanları ziyaretleri fazlası ile bizi memnun etti!

Doğrusu Karaman’a gelirken bu kadar mekan görüp, bu kadar ayrıntılı bilgi elde edeceğimizi beklemiyorduk. Zira Karaman dışındaki şehirlerde, insanlar türbe göstermekten başka fazla bilgi verememişti. Karaman ziyaretimizde öğrendiklerimizi; yazılı ve basılı olarak başka yerde bulamadık. Bireysel gönüllü çalışmalar, maalesef sınırlı kalıyor, Profesyonel adımlar atılmalıdır.

Yunus Emre ile ilgili her şey Karaman ile bütünleşmiş!

Doğduğu ev, camii, türbesi, tekkesi! Ve daha önemlisi divanı!

Yunus Emre ile adı anılan hiçbir şehirde Yunus Emre’nin divanı yok görünüyor! Bu çok önemli!

Hepimizin de bildiği gibi UNESCO, 1991 yılını tüm dünyada “ Yunus Emre Sevgi Yılı”olarak ilan etti.
Karaman, Yunus Emre ile çok zengin bir kültür mirasına sahip, işte bu nedenle tanıtımına daha fazla ağırlık vermesi gerektiğine inanıyoruz!

Gördüklerimizi ve izlenimlerimizi kayıt altına aldık. Karaman’da gördüklerimizi de yine belgeselde kullanacağız. Transfers-film aracılığı ile bu güzellikleri tüm Almanya’da tanıtmayı hedefliyoruz.

Yine geleceğiz!

Bu gezi kısa oldu yeterince tatmin olamadık. Tekrar gelip, özellikle de “Yunus Emre’nin mekanı olan bu güzel Karaman’ı gezmek temennimizdir.”

Çok memnun kaldık.

İlgilerini eksik etmeyen başta Talat Duru Efendi’ye, Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru’ya, Talat Bey’in oğulları Ziya ve Rıza Duru’ya ve Yusuf Yıldırım Bey’e çok teşekkür ederiz.