12/01/2022

Bir İş Adamından Çok Fazlası! Yılmaz Babaoğlu


Daha dün gibi. Hala içimizde ve Aktekke Çay Bahçesi’ne geliverecekmiş gibi. İnanmak zor olsa da Yılmaz Babaoğlu’nun aramızdan ayrılışının üçüncü yıldönümü. Kendisi gitse de eserleriyle, hatıralarıyla, hizmetleriyle halen aramızda yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Bu ölüm yıldönümünde onu bilinmeyen ya da az bilinen özellikleriyle bir kez daha anmak bir görevdir.

Büyük bir patron, para babası, işçi babası olması onun görünen yüzüdür. Tablonun ardında ise asıl hayalleri gerçekleştirememiş içi içine sığmayan bir insan vardır. BİFA gerçekleştirdiği başarılar, hiçbir zaman Babaoğlu’nda tam bir tatmin sağlamadı. Konuşma ve beyanatları ile özellikle sosyal kültürel alanlardaki faaliyetlerine incece bakıldığında Yılmaz Babaoğlu’nun taşıdığı derin ve büyük ruh fark edilebilir.

Bisküvi sektörü dışında girdiği ağırlıklı girdiği iki alan sağlık ve eğitimdir. “Ben doktor değilim ama bir hastane kurarak doktorları bir sağlık kurumu içinde yönetebilirim.” diyerek işletmecilik ve girişimcilikte ne kadar iyi olduğunu açıklar.

Eğitim konusuna Babaoğlu’nda akan sular durmaktadır. Çünkü eğitim sektörüne girişini karlılık, girişimcilik vb. hiçbir ekonomik gerekçe ile açıklamaz. Eğitim sektörüne girişini tek bir kelime ile açıklar! İnsan! İdeal insanı yetiştirmek; onu, günün gerektirdiği değerler, yetenekler ile donatmak Yılmaz abinin belki dünya görüşünün ve tüm yaşamının merkezindedir. Böylece Babaoğlu Okullarını kurarak yüce bir hizmeti de başlatır.

Yılmaz Babaoğlu’nun eğitime girişinin arkasında; Kel Osman’ın onu, ilkokuldan sonra okutmayışı da belki de başlıca etkendir. Ancak o, böyle bir etken söz konusu olsa da asla bu durumu sorun etmez. Çünkü Sebze Pazarındaki babasının bakkaliyesini çocuk yaşta işletmesi, büyük bir işletmeye dönüştüreceği BİFA’nın bir bakıma stajıdır.

Yılmaz Babaoğlu’nun rutinlerinden ve en çok sevdiği uğraşlardan biri de Perşembe Pazarından alışveriş yapmak idi. Perşembe Pazarına gitmek, pazarcılarla sebze, meyve fiyatları üzerine konuşmak ve alışveriş yapmak onun için vaz geçilmez idi. Böylece dünyayı ilk tanıdığı Sebze Pazarı günlerine dönüyor, bir bakıma oradaki günlerini, Perşembe Pazarında tazeliyordu.

Ruhu şâd olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder