Ali Ercan’ın Dostlarıma Çağrım adlı biyografi kitabı çıktı
Yusuf Yıldırım
Arkeolog Mustafa
Eryaman tarafından hazırlanan, Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye
türküsüyle çok tanınan ünlü türkücü Ali Ercan’ın Dostlarıma Çağrım adlı
biyografi kitabı çıktı.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Niğde Yöresi Tarihi ve
Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Arkeoloğu Mustafa Eryaman’ın
bir yılı aşkın bir süredir üzerinde çalıştığı Ali Ercan Dostlarıma Çağrı adlı
biyografi kitabı nihayet 2022 Ağustos ayında yayınlandı.
Ali Ercan ve Mustafa Eryaman, Ali Ercan'ın anılarını yazarken
Ali Ercan aslında iki üç yıl önce biyografisinin yazılması
için Mustafa Eryaman’a ricada bulundu. Son bir yılını Ali Ercan ile geçiren
Mustafa Eryaman, bir yandan ona ait geniş çaplı görsel, müzik, haber, yazı
taramaları yaptı. Diğer yandan da sürekli hatıralarını dinleyerek mevcut
Ali Ercan Dostlarıma Çağrı biyografi kitabını yazdı. Kitap 450 sayfadan
oluşmaktadır.
Mustafa Eryaman’ın kitap hakkında söyledikleri şöyle:
Ali Ercan, ünlü ozan Karacaoğlan’dan bu yana bir irfan
kaynağı, günümüz Anadolu irfanının da sesi ve ağzıdır. Halkça ve Hakça bir
üslup olan Ali Ercan yaşamını: “Hayatımı birkaç dörtlükle anlattım ise de
yetmiş yıl canlı tarih olarak yaşamımla da anlatmaya çalışıyorum. Yaşadığım bu
uzun yıllarda ne gibi zamanlar oldu? Kederlendiğim anlarım çok oldu. Hayatımı
merak edenler şu birkaç dörtlükten ibaret asla değildir.” şeklinde ifade
etmektedir. Sanatçının bu sözlerinden yetmiş yılı aşkın sanat yaşamında
ürettiği eserleriyle kendi yaşamına yani özüne işaret ettiğini anlıyoruz.
Ürettiği eserlerin yanı sıra yetim kaldığı yıllardan bugüne kadar yaşamının da
iyi bir gözlemle analiz edilmesi durumunda sanatçıyı anlayabileceklerine
vurgunun da olduğunu görebilmekteyiz.
Bu düşünceler doğrultusunda ve sanatçımıza yönelik daha
önceki çalışmalara baktığımda önceki çalışmalarda bazı eksikliklerin ve yanlış
bilgilerin yanında sanatçımızın özellikle yaşam öyküsünün doyurucu nitelikte
olmadığını görmekteydim. Bu düşünceler doğrultusunda sanatçının hayatından
kesitlerin ve hayatı boyunca ürettiği eserlerinden örneklerin de bulunduğu bu
çalışmamız için Bismillah, Biiznillah dedik. Çalışmamızın nihayetlenmesini
sağlayacak olan öncelikli işlerden birisi hiç kuşkusuz sanatçıya ait olan
yazılı ve görsel bilgi ve belgelerdi. Bu bilgi ve belgelerin temini yönünde
çalışmalara başladığımızda sanatçı ve ailesi (çocukları) sanatçıya ait yazılı
ve görsel verileri tek elden koruma, arşivleme ve saklama yoluna gitmedikleri
anlaşılmıştır. Sanatçının gerek İstanbul’daki evinde gerekse Niğde’deki evinde
bulunan belge ve görsellerin eşinin ölmesiyle birlikte evine gelen
temizlikçilerin ve bakıcılarından bazıları isteyerek ya da gizli şekilde
fotoğraflarının ve özel eşyalarının bir bölümünü aldıklarını teessürle
anlamaktayız. Geçmişte sanatçı hakkında program yapan bazı medya kuruluşları da
program çalışmaları esnasında sanatçıya ait olan belge ve görselleri sanatçıdan
talep etmiş, program sonrasında ise bu arşivleri geri getirmemiş olmaları
sanatçının öz yaşamını oluşturmamızı ve görsellerle destekleme aşamasını bir
hayli zorlaştırmıştır. Yoğun tetkiklerimiz neticesinde sanatçıya ait olan eski
fotoğraflarından bazılarının İstanbul’daki evinde olduğunu tespit ettik. Bu
fotoğrafların teminini sağladık. Bu fotoğraflardan restorasyona ihtiyacı olanların
Niğde Foto Ünal stüdyosunda tamir ettirip kullanılır hale getirdik. Yine
sanatçımızın biricik kızı olan Feza Hanımın kişisel albümünde bulunan Ali
Ercan’a ve ailesine ait olan fotoğraflardan
istifade ettik. 1955 yılından 1980 yılları arasındaki yerel gazetelerden
Niğde’nin Sesi, Milli Hamle ve Hamle adlı yerel gazeteleri sayfa sayfa
taranarak Ali Ercan’a ait olan haberlerin tespiti ve tasnifini yaptık ve
çalışmamıza aktardık. Ayrıca sanatçımıza ait olan kitapların tamamını temin
ettik. Sanatçının oynamış olduğu filmleri detaylı incelemeyle izledik. Hakkında
yapılan belgeselleri, programları ve internet haberciliği gibi çalışmaları
taradık. Sanatçının kendi kalemiyle hikâye ve beste çalışmalarının yer aldığı
not defterleri de incelenmiş, bu saye de arşivlenerek ölümsüzleştirme yoluna
gidilmiştir. Ayrıca Ali Ercan hakkında akademisyenlerce yayınlanan bilimsel
makalelerin tarandığında tamamının yakın tarihli olduğunun ve yayınlanan bazı
bilimsel makalelerde bilgi eksikliğinin yanı sıra yanlış bilgilerin de işlendiğinin
farkına vardık. Mesela “Sanatçının iki kitabı vardır.” gibi. Dolayısıyla yanlış
bilgi ihtiva eden bilimsel makalelere de doğru kaynak olması açısından
eserimizin nadide bir örnek olacağı fikrindeyiz. Ayrıca sanatçımızın ilk akla
gelen özelliğinin ozan olmasının yanında yazarlığını da bu kitapta
detaylıca anlatmaya çalıştık. Çünkü sanatçımız Ali Ercan’ın kendisinin kaleme
aldığı toplamda altı adet kitabını uzun uğraşlar neticesinde tespit ederek
tedarik ettik. Bu kaleme almış olduğu kitaplarından da örneklerin bulunduğu
eserimize yönelik olarak sanatçımıza evinde refakat ederek aynı ortamlarda
ortalama bir buçuk senelik bir gözlem ve çalışmanın ürünü olan bu eserimizde
çalışmamıza konu Ali Ercan’ın yaşam öyküsünü ve eserlerini üç bölümde ele aldık.
Bu bölümlerde de başlıklarına uygun görülen eserlerinden örnekler sunduk. Son
bölümde ise 2021 tarihinde gerçekleşen sanat hayatının 70. yıl anısına programı
ve başta ailesi olmak üzere sanatçının işaret ettiği dost ve arkadaşlarına dair
değerlendirme ve gelen mektuplara yer ayırarak bu çalışmayı nihayetlendirdik.
Çalışmamızda Ali Ercan’ın biyografisini belge ve görsellerle destekleyerek
kronolojik esaslı olarak sunduk. Bu kapsamlı çalışmamızın ilerde Ali Ercan
konulu çalışmalara ve de Niğde Kültür envanterine katkı sunacağını düşünüyoruz.
Bu çalışmamın sürecinde ve nihayetlenmesinde bana uzun
yaşamı, derin sanat ve dini bilgileri ve yaşama dair tecrübeleriyle daima yol
gösteren ve öğüt veren üstadımız Ali Ercan başta olmak üzere çocuklarına ve
akrabalarına teşekkür ederim. Ayrıca çalışmamın safhalarında yardımlarını
esirgemeyerek destekte bulunan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Hasan Uslu’ya, yaşamım boyunca her daim ilmi desteklerini ve ilgisini görüp
hissettiğim Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Niğde Yöresi Tarihi ve Kültürü
Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü başkanı değerli hocam Prof. Dr. Nevzat
Topal’a, kitabın zenginleşmesinde gece gündüz destekte bulunan ve katkısı
muhakkak olan değerli müdürüm, Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Alper Lütfi
Göncü’ye, yakın alakasıyla bilgi desteklerinde bulunan yönetmen Nazif Tunç’a,
Ömer Miraç Tunç’a, Ahmet Eski’ye (Küçük Ahmet) son okuma ve tashihte
yardımları dokunan Elif Çetintav, Ravza ve Azra Saadet Eryaman’a ve bana bu
yoğun süreçte anlayışla desteklerini esirgemeyen anneme, aileme, gönül
dostlarıma ve hemşerilerime derin kalbi duygularımla teşekkür ediyorum. Kitabı
ve kapağının dizaynını tasarlayan Grafik/Tasarımcı Mesut Bozbuğa’ya kalbi
teşekkürlerimi sunarım.
Ayrıca kitabımızın vücut bulmasında maddi ve manevi olarak
katkıda bulunanları ayrıca belirtmek istedim. Bu minvalde; hemşerimiz olan ünlü
diş hekimi Prof. Dr. Peker Sandallı’ya, aslen Yaylayolu Köyünden olan
Güneşlican Matbaa sahibi kâğıt sektöründe ticaret yapan hemşerimiz iş insanı
Aydoğan Çırak’a, Güney Süt A.Ş. Fabrika Müdürü hemşerimiz Şaban Çataldaş’a ve
Çorum İli Kadıderesi köyünden iş insanı Ayhan Teke’ye teşekkürlerimi borç
bilirim. Sağ olsunlar, dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder