15/07/2022

Remzi Tartan Altınşehir Karaman’ın yer üstü suları

 




Altınşehir Karaman’ın yer üstü suları

Remzi Tartan

Karaman’a güneydoğu yönünden girdiğimizde, şu anda vali konutu olan coğrafi bölge kentimizin yüksek bölgelerindendir. Kentimizin merkezini Aktekke-İmaret olarak bilirim, öyle anlar, öyle değerlendiririm. Dört yön için dört geniş yay çizersek, anlam kaymalarını önler, gereksiz tartışmalara girmemiş oluruz, diye düşünürüm.

Doğu yayının başlangıç noktasını Ereğli Kavşağı’nda varsayalım, diğer ucu Piri Reis Kültür Merkezi dolaylarında olsun. Güney yayının çıkış noktası da Abdullah Tayyar Lisesinden başlasın, kent parkına (Hamza Zindanı) kadar uzansın. Batı Cephesini belirleyen yay da Cezaevi, Şarözü bağlarını içine alarak Akyokuş’taki elektrik trafosunda son bulsun. Trafo noktasından Ereğli kavşağına kadar olan bölgeyi de kuzey cephesi olarak varsayarsak Karaman’ı dairesel bir çember içine almış oluruz.


1955'lerde Karaman ve dereler

Bu günkü Yeşilada Camisi’nin önünden geçen yol, kırma taşların yere serilmesiyle oluşmuş, iki at arabası genişliğinde idi. Doğuya doğru eşek yürüyüşüyle on beş dakika süren bir yolculuk yapıldığında; çevrede badem ağaçları ile sınırları belirlenmiş üç /beş dönümlük bağlar görülürdü. Kentin doğu yeşilliği bu kadardı.


1955'lerde Karaman 


Kente yaşam sunan Fisandun Deresi’ydi. Köyün dış cephesinde bulunan ‘Gavur’ Köprüsü’nün altından geçen dere, 1930’lu yıllarda kurulan santralle kente elektrik sağlardı. Bu üretimden sonra yoluna devam eden dere, bu günkü Mut yoluna varmadan Karaman’a doğru sağa kıvrılıp Deve Çayırı denen boynuzdan kente doğru akar, Deli Pınar’ın karşısına gelen Kamerler (Kalpaklı) Değirmeni’ni de çevirdikten sonra az ilerde kol vererek, yeni görevler üstlenirdi.

Kollardan birisi bu günkü Ticaret Odası ile valilik konutu arasındaki birçok bulgurhaneye su sağladıktan sonra yer altı kanallarına girer, bugünkü  19 Mayıs Okulunun  oradan Sekiçeşme Hamamı’nın suyunu da sağlayarak, eski garajda biraz yüksekten kütül kütül akarak, Salhane’nin (Türk Dil Parkı’nın belediyeye bakan aşağı köşesi) içinde, Kavaklıyol’dan geçerek Leblebiciler Degirmeni’ne selam verip; malhocaya dogru, kimi mahallelerin ‘çürük su’  çeşmelerinden akmaya devam ederdi. O günkü Karaman için bu harika bir hizmetti, kimi mahallede üç dört çürük su çeşmesi vardı.

Fisandun Deresi’nin öbür kolu kuzeye doğru söğüt ağaçlarının gölgesinde sakin sakin akarken,önüne çıkan bentle ikiye ayrılır. Biri Gavurlar Höyüğü’nün doğu yanını yalayarak, Kel Raşid’in  bahçesinin  önündeki  Gavur Köprüsü’nün altında süzülerek kentin içine doğru akışında, Gümüşlerin Bahçesi’nin dibinden, yatırın (Zeyve Sultan) doğusunda, Hadi Efendi’nin bahçesinin içinden Müftüzade’nin bahçesinin duvar dibinden İmaret’in doğu önünden, Gıle’nin Kahvesi’nin ardından Süleyman Bey Hamamı’nın suyunu külhana bırakır bugünkü 2. İstasyon Caddesi olan yerden Porsuk’a doğru  kıvrılarak akar. Hacıbeyler Yalağı’nın arkasından akan su Gazi Okulunun içinden kavakları sulayarak okul bitiminden sağa Porsuk’a doğru akar. Diğer kolu ise; önce yatağını biraz derinleştirip; adı pek hoş olmasa da karamanlı gençlerin yüzme öğrendiği Boklubent (kimi köpek yüzüşü, kimi johnny  weissemuller tarzan kulacı) hafif bir kavisle Helvacı Tahsin’in Kavaklığı geride bırakarak Karadeğirmen’de kına gibi un öğütür, sonra Selçuklu ya da Karamanoğlu devri mimarisinin şirin köprüleri altından geçerek yoluna devam ederdi. Taşlarının arasına jilet bile giremez yetkinlikte oluşmuş ikiz gözlü güzel köprünün, güneyindeki bölümde her zaman su olmazdı, bahar da yağışlar çoğaldığında devreye girerdi. Karadeğirmen’den dökülen buğday kırıntıları köprünün altında balıkları beslerdi. Benim büyüğüm Rüştü ağabeyim burada eliyle balık tutardı.

Köprünün yirmi metre batısında Karaman’ın en büyük, en düzgün, sanayi tipi diyebileceğimiz ve Karaman’da bahçeciliğinin temelini atan, fidan üretip yol gösteren Tartanzade Hacı Sami’nin üç metre duvarla çevrili büyük bahçesi vardı. Bu bahçede meyve ağaçlarının plakası vardı, her ağaç kayıt altındaydı.

Güzel ikiz köprüden geçen su sakin sakin Çeltek Mahallesi’ndeki Şıhali Sultan Türbesi’ne doğru akar, burada Sultan Nevruz ve Hıdırellez günlerinde Karaman sosyal yaşamına renk katardı. Şıh Ali Sultan Türbesi çevresi eski yıllarda mesire alanı olarak bilinirdi. Fisandun’dan gelen dere burada Gazalpa Çayı adını almıştı. Aşağıda krokide görüldüğü gibi, Mezarlığın hemen önünde, altından büyük sellerin bile geçmesine izin veren tarihi Gazalpa Köprüsü vardı. Su bundan sonra bahçeleri sulayarak yoluna devam eder, Emekseven Köprüsü’nün altından da geçtikten sonda karaman ovasında akışını sonlandırırdı. Ne yazık ki, o köprüler şimdi toprağa gömülmüş, krokide görülen sokak adlarının kimileri bugün değiştirilmiş, bahçeli evlerin yerini çok katlı beton binalar almıştır.

9 yorum:

  1. Mustafa Şişik
    Çok güzel remzi agbim bunları bir kitapta toplasa elimizde birer kaynak olsa iyi olur,karamanımın güzel insani,önderim seni seviyorum.

    YanıtlaSil
  2. Algınlığına çoban
    Remzi ağabey bilgi hazine değerinde kitaplastirsaniz geleceğe dunden bir kaynak olarak kalır diye düşünüyorum ve saygılarımı sunuyorum..mutlu gunler dilerim

    YanıtlaSil
  3. Osman Akdağ
    Sevgili Remzi abim Karaman’ın yazılmayanlarını en kısa zamanda kitap olarak yazarsa çok güzel olacaktır.Kitabını bekliyoruz

    YanıtlaSil
  4. Nedim Aktağ
    Üç beş ağanın tarlasını sulamaktan başka amacı olmayan saçmasapan barajlar yıkılırsa gene akar o sular
    Yeraltı suları dolar bence.

    YanıtlaSil
  5. Ali Kırnaz
    Bu sularla ilgili rahmetli babamın anlattığına göre fisandından gelen su kollara ayrılırken herbir kolda yukarıdada anlatıldığı gibi değirmenler varmış ben kazalpa çayı üzerindekini biliyorum çok geceler sıra beklerken buğday çuvalları üzerinde uyukladım. Kara ve ağa değirmenleri için söyleneni aktarayım. Ağa değirmeni suyun başında olduğu için hızlı dönüyor kara değirmenin suyu az olduğu için yavaş dönermiş değirmen taşlarının dönüşüne göre çıkardığı sesi müzikleştirmişler. Ağa değirmenine getir götür getir götür, kara değirmeninkine de yine mi geldiiiin yine mi geldiiiin diye seslendirmişler.

    YanıtlaSil
  6. Ibrahim Yigit
    Selamlar remzi abi

    YanıtlaSil
  7. Harika bir anlatımla kimleri ve neleri, nereleri ilmek ilmek işlemişsin kıymetli Remzi bey abim. Daha sık yazarsan mutlu oluruz.

    YanıtlaSil
  8. Gönül Kılıç
    Sevgili Dayıcığım kalemine sağlık.
    Hadi beylerin bahçesinin karşısında
    Cennet anneme ait bahçenin içindende ırmak geçerdi.
    O ırmaktan bahçe sulanırdı..Şimdi oralar tamamen Beton yığını olmuş

    YanıtlaSil
  9. Hüsnü Onur - Küçükcicibıyık
    Değerli dostum Remzi tartan kardeşim bu güzel yorumlarınız için teşekkür ederim hayırlı olsun başarılar dilerim sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil