Yunus
Emre’de Psikosomatik Hastalık: Kulunç
Yusuf
Yıldırım
Yıldırım, Yusuf, Yunus Emre'de Psikomatik Hastalık:
Kulunç, Ed. Meryem Arslan, Geçmişten Günümüze Türk Tıbbı, Sonçağ
Yayınları, Ankara 2021, s. 232-235
https://www.academia.edu/92062919/Yunus_Emrede_Psikomatik_Hastal%C4%B1k_Kulun%C3%A7
https://www.researchgate.net/publication/365960597_Yunus_Emre'de_Psikomatik_Hastalik_Kulunc
Halk şairi, divan şairi ya da mutasavvıf olarak nitelemek, Yunus
Emre’yi ne kadar anlatır? Onun düşünce dünyasını tanımada şiirlerinin önemi
yadsınamaz. Şiirlerinde ele aldığı konuları bilmeden, araştırmadan onu bilmek
hep yüzeysel kalacaktır.
Divanında başta aşk olmak üzere birçok konuya değinirken, Yunus
Emre Risâletü’n-Nushiyye’de baştan sona insanı ele alır. Risâletü’n-Nushiyye
ise düz bir nasihat kitabı olmanın çok çok ötesinde insanı anlamada uzun soluklu
bir eserdir. Burada akılcı, eleştirel, mantıklı ve bilimsel yolla insanı tüm
yönleriyle derinlemesine ele alan bir eser olarak görmek; Risâletü’n-Nushiyye’ye
doğru bakışı sağlayacaktır.
Bu noktada Yunus Emre, Risâletü’n-Nushiyye’de günümüz
insanına nasıl seslenmiştir, sorusu akla gelebilir. Öncelikle tüm zamanlarda Yunus
Emre’nin kapsayıcı ve bütüncül seslendiği unutulmamalıdır. Bu evrensel hitabı
yakalayabilmek için çoğunlukla ayrıntılara dikkat etmek gerekir.
Yazının konusu olan “kulunç” da öyle bir ayrıntıdır. Güzel söyleyiş
gereği “kulunç”a değinildiği düşünülebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki; Yunus
Emre’nin boşa söylediği bir söz, bir kelime olmadığından “kulunç” değinmesi,
itinalı bakış ister. Hele Buşu (Öfke) Destanı içinde söz edilmesi, “kulunç”u
bir kat daha anlamlı kılmaktadır. O zaman önce öfke-kulunç bağlantısını
irdelemek gerekir.
Öfke
Buşu Destanı boyunca öfkenin genel özellikleri yanında gerek davranış gerek
tepki olsun insanda oluşturduğu etkiler dile getirilir. Yunus Emre’de öfke; gönlün
tamamını sinsice sarmış ve dokunulduğunda patlamaya hazır bir bomba gibidir. Ortaya
çıktığında öfke öyle şiddetlidir ki, denizi bile yakabilir. Yine öfke; göz açıp
kapayıncaya kadar muhatabınca hızlı algılanıp içselleştirecek kadar anîdir. Diğer
yandan öfkenin fark edilemeyen bir özelliği vardır ki aklı yok ederek zihinsel
işlevleri devre dışı bırakmaktadır. O zaman insan, mutlak güç algısıyla gözü
görmez bir duruma bürünerek sonucunu düşünemediği, geri döndüremediği pişman
olucu eylemlere girmektedir. En güçlü insanlar bile yıkıcı ve itici etkisi
yüzünden, öfke sahibinden kaçarcasına uzaklaşmaktadır.
Günümüz psikolojisinde öfkenin yıkıcı etkisi hem içten hem de dıştandır.
Yani hem psikolojik hem de bedensel zararları vardır. Öfke, herhangi bir
engellenme, adaletsizlik ya da kendi benliğine yönelik bir tehdit hissettiğinde
bireyin yaşadığı duygudur (Demir; Güçlücan,
2020; Yaşantı Psikoloji, 16).
Öfkeyi ortaya çıkaran temel duygular!
Kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayâl kırıklığı,
haksızlık, anlaşılamamak, aşağılanmak, sıkıntı vb. durumlar öfkenin belli başlı
kaynaklarıdır. Temel duygular, birikip, sertleşip, katılaşınca, buzdağının
tepesindeki öfkeyi oluşturur. Öfke bir bakıma yanardağ gibi önce kendini yakar.
Kişi şu durumlarda da öfke durumuna geçer: İstediğini alamama, haksız
davranışlara maruz kaldığını düşünme, arkadaş kaybı, kaçırılmış fırsatlar,
kavgalar, engellenme, anlaşılmama, saygısızlık (Demir;
Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16). Öfke ile birlikte kızgınlık, kaygı, kin, nefret, düşmanlık,
intikam, bağırma duyguları yaşanır… (Demir;
Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16)
Stress! Öfkenin bir öncesi…
Stres, canlının fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve
zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Stres, kişi veya
canlıların istek ve gereksinimlerinin engellenmesinde, herhangi bir kayıp ya da
tehdit söz konusu olduğunda verdiği tepkilerin tümüdür. Stres temel olarak
bedenin tehlikelere verdiği bir tepkidir. Canlı, hayatta kalmak için strese
girer, bunun tepkisi olarak beden adrenalin ve kortizol hormonlarını salgılar.
Stres hayatımızın bir gerçeğidir. Yaşandıkça neşe, canlılık ve kazanç
sağlayan yararlı strestir. Aşırı ve sürekli olan ve bireyin güçlerini tüketen
zararlı strestir. Zararlı stres, organ işleyişine olumsuz etki ederken doğal
değerlerin üstünde yıkıcı etkide bulunur.
Kalbe zarar vermesi, bağışıklık sistemini zayıflatması, hafızayı olumsuz
yönde etkilemesi, mide hastalıkları, kas ağrıları gibi (Demir; Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16)…
Stresten etkilenen önemli vücut
yapımız iskelet ve kas sistemimizdir. Vücudumuzun ağrı ve yaralanmalardan
kendisini korumak için doğal bir tepkisi olan kas gerilmeleri, stres
durumlarında da gerçekleşir. Yineleyen kas gerilmeleri, vücut ağrılarına ve
sızılarına neden olabilir ve bu ağrılar omuzlarda, boyunda ve kafada ortaya
çıkarsa gerilim tipi baş ağrılarına ve migrene neden olabilir (Akçay, 2017).
Stresin genel özelliklerine bakıldığında Yunus Emre’nin neden öfke
bağlantılı kulunçtan söz ettiği daha iyi anlaşılabilir. Çünkü stresin bedendeki
bir sonraki aşamasının “kulunç” olduğu kendi konusundaki açıklamalarla
görülecektir.
Kulunç
Yunus Emre, şiirlerinde “kulunç”tan bir kez; Risâletü’n-Nushiyye’nin
Fatih Nüshası’nın 20b sayfasında “kulunç”tan söz eder. “Dâstân-ı Buşu Yani
Gazab (Öfke Destanı)”ındaki ilgili beyit şöyledir:
dek ayruga degül benüm kılıncum
beni dahı dutar benüm kuluncum
Beyti şöyle sadeleştirmek mümkündür.
tek ayruğa değil benim kılıncım
beni dahi tutar benim kuluncum
Beytin ayrıntısına girince şu anlam ortaya çıkmaktadır:
Birinci dizede kullanılan ayruk, nefis, şeytanî anlamında Yunus’un Türkçe
kullandığı bir kavramdır. Dek ise tek, yalnız, birdir. Kılıç, doğru ile yanlışı
ayırt etme anlamında semboldür.
Buna göre birinci dizede “İçeride büyük bir mücadele var. Adalet kılıcı
keşke kötüyü iyiden ayırıverse. Sadece nefse geçmez bu kılınç. Öfke öyle sarmış
ki, ondan kurtulmak için insan tüm bedende mücadele etmelidir. Ateş ateşi yakar
mı? Ateş, ateşi körükler. Beni de onu da! İçinden geçtiği, temas ettiği her
şeyi yakar ateş.” anlamı ortaya çıkmaktadır.
İkinci dizenin temel ögesi “kulunç”tur.
Birinci beyitle ilintili olarak stresle insanı saran öfke, bedende birtakım
değişiklikler meydanda getirmekte ve buna “kulunç” denilmektedir.
Yunus Emre’nin kulunçla tam olarak ne demek istediğini anlamak için bu
kelimeye daha derinlikli bir irdeleme söz konusudur.
“Şiddetli omuz ve sırt ağrısı
“Ağrıyan yeri ovmak” anlamında kuluncunu kırmak; “bir
organda veya vücut bölgesinde birdenbire veya şiddetli sancı oluşmak, tutulmak”
anlamında kulunç girmek deyimleri de (TDK)
vardır.
Eski kaynaklarda ise kulunç; “bağırsak sancısı, şiddetli bağırsak
sancısı, bağırsakta ani ve şiddetli sancı, kolik (Nişanyan)” gibi etimolojik anlamlara sahiptir.
Kulunca en dikkat çekici anlam veren eserlerden biri de “Müşkil-Güşâ
(Ta'bîr-Nâme”dir. Eserde iki yerde “kulunç”a yer
verilir. Yunus Emre’ye yakın sayılabilecek bir tarih olan 1486 yılında yazılan
eserde kulunca dair önemli anlamlar vardır. Önce kulunç tutmak; “el-idarre
kulunç tutmak a‘dâdan emin olmağıla ta‘bir olınur el-ihmaş bir marazdur ki
ayakda olur yire basmaz küt olmağa delâlet ider” (Müşkil Gûşâ
(Tabir-Nâme), 2003: 368) biçiminde açıklanır. Buna göre kulunç
tutmak, zayıflatan ayakları küt eden bir hastalıktır.
Diğer
yerde ise kulunç; “el-kulunc (kulunç) ehlinde ve evlâdında ‘usr olmakdur ve
‘ukübet nazil olmakdur vec'ü'l-kalb (yürek ağrısı) yürek ağrımak nifâkdur” (Müşkil Gûşâ
(Tabir-Nâme), 2003: 372) olarak açıklanır. Buna göre kulunç,
ailede birtakım zorluklar ve gerginlikler yaşanmasına bağlı kalp ağrısı
(çarpıntısı) biçiminde ortaya çıkan bir hastalıktır.
Buraya kadar olan açıklamalara göre; “Kulunç nasıl bir hastalıktır?”
ve “Yunus Emre’nin sözünü ettiği kulunç tutması nedir?" sorularının
peşine düşmek isabetlice olacaktır.
Bir
hastalık olarak kulunç
Kulunç günümüzde daha çok kas ağrısı olarak bilinmektedir. Tıp
literatüründeki adı myofacial ağrı sendromudur. Vücutta kas olan her yerde
görülebilen ağrılı bir durumdur. Kuluncun psikosomatik bir hastalık olduğu
düşünülmektedir. Psikosomatik ruhsal ve bedensel boyutlu bir hastalıktır.
Psikolojik etkiler, bedende belirmektedir. Kişinin yaşadığı gerginlik sonucu
kaslarının sertleşmesine ve gevşetilememesine bağlı ortaya çıkmaktadır (Altıoğlu; DJ, 2014; Moldofsky, Scarisbrick, England,
& Smythe, 1975)
Myoafacial (kulunç) ağrı sendromlu hastalar
hekim hekim dolaşsa da çoğu zaman yapılan tetkiklerde herhangi bir patolojik
sonuç elde edilemez. Ağırlıklı olarak boyun-sırt-bel ve çene eklemi ağrıları
olarak karşımıza çıkmaktadır. Myofacial (kulunç) ağrılı hastaların kliniğinde
ağrı ve kas spazmı sonucu kısalmış kaslarda hassasiyet görülür. Hastaların
sürekli ağrısı vardır. Ağrılar baskılı, halsiz bırakıcı ve günlük yaşamı
etkileyici niteliktedir. Hastaların muayenesinde kulunç ağrılarının
temel noktası olarak bilinen ve tıpta tetik nokta ya da fibrozit dediğimiz
kulunç noktaları ve gergin kas bantları vardır. Hastalar genellikle
fibrozitleri, “Kasın içinden çıtır çıtır sesler geliyor.” diyerek ifade
ederler (Altıoğlu; DJ, 2014; Moldofsky, Scarisbrick,
England, & Smythe, 1975).
Diğer bazı belirtileri (Altıoğlu; DJ, 2014;
Moldofsky, Scarisbrick, England, & Smythe, 1975) şöyle
sıralanabilir:
·
Günlerce geçmeyen yanma, batma ve spazm şeklinde sırt ve boyun ağrıları.
·
Stres, kötü uyku, soğuk ve nemli havalar ve ağır yük kaldırma gibi
etkenlerle artabilir.
·
Boyun, omuz, diz, dirsek veya kalçalarda, uylukta duyarlılık olabilir.
·
Sıkça dinlendirmeyen uykulardan kalkmak.
·
Gün içi yorgunluk.
·
Gerilim veya migren tipi baş ağrısı, başta sersemlik hissetmek.
·
Odaklanamama sorunu.
·
Kaslı ve eklemli organlarda titreme, uyuşukluk vb.
·
Karın ağrısı, şişlik, kabızlık, ishal gibi mide-bağırsak sistemiyle ilgili artan
şikayetler.
·
Adet öncesi gerginlik, ağrılı adet dönemleri.
·
Sık idrara gitme isteği
Kulunç için önerilen tedaviler bir bakıma belirtilerin çıkış kaynağını yok
etmedir.
Biliniyor ki, ilaçlar bırakıldığında
ağrı da geri geldiğinden tıp uzmanları da ilaçsız tedavi alternatiflerini de
geliştirmelidir.
Hastalar tüm sorunlarına rağmen yaşama
dört elle tutunmalıdır. Hiçbir şey yokmuşçasına yaşamsal etkinlikleri çok yönlü
arttırmalıdır. Başlangıçta hastalara, kuluncun bedene olan stres, ağrı gibi
etkileriyle baş edebilme stratejileri öğretilmelidir. Bunun için de stressiz
yaşam, vücut egzersizleri, çalışma ortamlarını hareketli hale getirme, fizik
tedavi gibi etkinlikleri arttırmanın önemi ortadadır.
Ayrıca ağrıları
kesilen hastalara, hastalığın tekrar etmemesi için bir koruma programı
öğretilmesi de birincil ihtiyaçlardandır.
Sonuç
Yunus Emre’nin Risâletü’n-Nushiyye’de kullandığı “kulunç” kavramı irdelemesi
birçok sonucu de beraberinde getirdi.
Yunus Emre, kulunca Buşu (Öfke) Destanı’nda değinmiştir.
Sözlük anlamlarına göre kulunç, bedende değişik yerlerde ortaya çıkan
ağrılı bir hastalıktır.
Psikosomatik yani ruhsal ve bedensel yönü vardır.
Çıkış kaynağı öfke ve strestir.
Etkisini ilk kaslı bölgelerde sertleşip gevşememe olarak göstermektedir.
Mide, bağırsak başta bazı iç organlarda da görülebilmektedir.
Myofacial ağrı sendromu da denilen kulunç hastalığı ile Yunus Emre’nin
kullandığı kuluncun aynı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Yunus Emre bu şekilde şiirlerinde birçok konuya akıl ve mantık çerçevesinde değinir. O zaman Yunus Emre’nin şiirlerine, bir şairin güzel sözleri algısının ötesinde daha derinden bakmak, sözlerindeki gizleri yakalamak asıl çalışma olmalıdır.
Kaynaklar
Akçay, G.
(2017, 08 09). Stres, Vücutta Hangi Değişikliklere Neden Olur? 05 05,
2020 tarihinde https://bilimfili.com,:
https://bilimfili.com/stres-vucutta-hangi-degisikliklere-neden-olur
adresinden alındı
Altıoğlu, A. (tarih yok). KULUNÇ AĞRILARI. 10
03, 2021 tarihinde https://www.draysegulellialtioglu.com: https://www.draysegulellialtioglu.com/tr/article/desc/17391/myofacial-agri-sendromu-kulunc-agrilari.html?lang=sa
adresinden alındı
Ayverdi, İ. (tarih yok). Kulunç. 10 03, 2021
tarihinde Kubbealtı Lugati: http://lugatim.com/kulunç adresinden alındı
Demir, G. (tarih yok). ÖFKE YÖNETİMİ VE STRESLE BAŞA
ÇIKMA YOLLARI. akdeniz.edu.tr. 08 24, 2020 tarihinde
http://personel.akdeniz.edu.tr/wp-content/uploads/2017/01/Öfke-Kontrolü-Ve-Stresten-Kurtulma-Yolları.pdf
adresinden alındı
DJ, H. D. (2014). Fibromyalgia: the gastrointestinal
link. Current Pain and Headache Reports(8), 364.
Güçlücan, Z. (2020, 03 15). Çok stres
yaptığınızda vücudumuzda neler oluyor? e-psikiyatri.com:
https://www.e-psikiyatri.com/cok-stres-yaptiginizda-vucudumuzda-neler-oluyor
adresinden alındı
Moldofsky, H., Scarisbrick, P., England, R., &
Smythe, H. (1975). Musculosketal Symptoms and Non-REM Sleep Disturbance in
Patients with “Fibrositis Syndrome” and Healthy Subjects. Psychosomatic
Medicine, 37(4), 333-340.
Müşkil Gûşâ (Tabir-Nâme) (Cilt Birinci Cilt). (2003). (H. Eminoğlu, Çev.)
Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Nişanyan, S. (tarih yok). kulunç. 10 03, 2021
tarihinde nisanyansozluk.com: https://www.nisanyansozluk.com/?k=kulunç
adresinden alındı
Özdemir, D. (tarih yok). ÖFKE YÖNETİMİ. 07
05, 2020 tarihinde hmb.gov.tr:
https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2019/06/10041ofke-yonetimipdf.pdf adresinden
alındı
TDK. (tarih yok). kuluncunu kırmak. TDK
Sözlük: www.sozluk.gov.tr adresinden alındı
TDK. (tarih yok). kulunç. TDK Sözlük:
https://sozluk.gov.tr adresinden alındı
TDK. (tarih yok). kulunç girmek. TDK Sözlük:
www.sozluk.gov.tr adresinden alındı
Yaşantı Psikoloji. (16, 04 202). Beden
Sağlığınız, Ruh Sağlığınıza Bağlıdır! yasantipsikoloji.com:
https://www.yasantipsikoloji.com/kisisel-gelisim/beden-sagliginiz-ruh-sagliginiza-baglidir
adresinden alındı
Yunus Emre. (15, yy). Divân-ı Yûnus Emre Fatih Nüshası. İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Kitaplığı.
Ek
Resim 1 Yunus Emre'nin kulunç kullandığı beyit, Divân-ı Yûnus
Emre Fatih Nüshası, s. 20b
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder