01/12/2021

Yunus Emre’de Psikosomatik Hastalık: Kulunç

 

Yunus Emre’de Psikosomatik Hastalık: Kulunç

Yusuf Yıldırım

Yıldırım, Yusuf, Yunus Emre'de Psikomatik Hastalık: Kulunç, Ed. Meryem Arslan, Geçmişten Günümüze Türk Tıbbı, Sonçağ Yayınları, Ankara 2021, s. 232-235

https://www.academia.edu/92062919/Yunus_Emrede_Psikomatik_Hastal%C4%B1k_Kulun%C3%A7

https://www.researchgate.net/publication/365960597_Yunus_Emre'de_Psikomatik_Hastalik_Kulunc

Halk şairi, divan şairi ya da mutasavvıf olarak nitelemek, Yunus Emre’yi ne kadar anlatır? Onun düşünce dünyasını tanımada şiirlerinin önemi yadsınamaz. Şiirlerinde ele aldığı konuları bilmeden, araştırmadan onu bilmek hep yüzeysel kalacaktır.

Divanında başta aşk olmak üzere birçok konuya değinirken, Yunus Emre Risâletü’n-Nushiyye’de baştan sona insanı ele alır. Risâletü’n-Nushiyye ise düz bir nasihat kitabı olmanın çok çok ötesinde insanı anlamada uzun soluklu bir eserdir. Burada akılcı, eleştirel, mantıklı ve bilimsel yolla insanı tüm yönleriyle derinlemesine ele alan bir eser olarak görmek; Risâletü’n-Nushiyye’ye doğru bakışı sağlayacaktır.

Bu noktada Yunus Emre, Risâletü’n-Nushiyye’de günümüz insanına nasıl seslenmiştir, sorusu akla gelebilir. Öncelikle tüm zamanlarda Yunus Emre’nin kapsayıcı ve bütüncül seslendiği unutulmamalıdır. Bu evrensel hitabı yakalayabilmek için çoğunlukla ayrıntılara dikkat etmek gerekir.

Yazının konusu olan “kulunç” da öyle bir ayrıntıdır. Güzel söyleyiş gereği “kulunç”a değinildiği düşünülebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki; Yunus Emre’nin boşa söylediği bir söz, bir kelime olmadığından “kulunç” değinmesi, itinalı bakış ister. Hele Buşu (Öfke) Destanı içinde söz edilmesi, “kulunç”u bir kat daha anlamlı kılmaktadır. O zaman önce öfke-kulunç bağlantısını irdelemek gerekir.

Öfke

Buşu Destanı boyunca öfkenin genel özellikleri yanında gerek davranış gerek tepki olsun insanda oluşturduğu etkiler dile getirilir. Yunus Emre’de öfke; gönlün tamamını sinsice sarmış ve dokunulduğunda patlamaya hazır bir bomba gibidir. Ortaya çıktığında öfke öyle şiddetlidir ki, denizi bile yakabilir. Yine öfke; göz açıp kapayıncaya kadar muhatabınca hızlı algılanıp içselleştirecek kadar anîdir. Diğer yandan öfkenin fark edilemeyen bir özelliği vardır ki aklı yok ederek zihinsel işlevleri devre dışı bırakmaktadır. O zaman insan, mutlak güç algısıyla gözü görmez bir duruma bürünerek sonucunu düşünemediği, geri döndüremediği pişman olucu eylemlere girmektedir. En güçlü insanlar bile yıkıcı ve itici etkisi yüzünden, öfke sahibinden kaçarcasına uzaklaşmaktadır.

Günümüz psikolojisinde öfkenin yıkıcı etkisi hem içten hem de dıştandır. Yani hem psikolojik hem de bedensel zararları vardır. Öfke, herhangi bir engellenme, adaletsizlik ya da kendi benliğine yönelik bir tehdit hissettiğinde bireyin yaşadığı duygudur (Demir; Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16).

Öfkeyi ortaya çıkaran temel duygular!

Kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayâl kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak, aşağılanmak, sıkıntı vb. durumlar öfkenin belli başlı kaynaklarıdır. Temel duygular, birikip, sertleşip, katılaşınca, buzdağının tepesindeki öfkeyi oluşturur. Öfke bir bakıma yanardağ gibi önce kendini yakar. Kişi şu durumlarda da öfke durumuna geçer: İstediğini alamama, haksız davranışlara maruz kaldığını düşünme, arkadaş kaybı, kaçırılmış fırsatlar, kavgalar, engellenme, anlaşılmama, saygısızlık (Demir; Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16). Öfke ile birlikte kızgınlık, kaygı, kin, nefret, düşmanlık, intikam, bağırma duyguları yaşanır… (Demir; Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16)

Stress! Öfkenin bir öncesi…

Stres, canlının fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Stres, kişi veya canlıların istek ve gereksinimlerinin engellenmesinde, herhangi bir kayıp ya da tehdit söz konusu olduğunda verdiği tepkilerin tümüdür. Stres temel olarak bedenin tehlikelere verdiği bir tepkidir. Canlı, hayatta kalmak için strese girer, bunun tepkisi olarak beden adrenalin ve kortizol hormonlarını salgılar.

Stres hayatımızın bir gerçeğidir. Yaşandıkça neşe, canlılık ve kazanç sağlayan yararlı strestir. Aşırı ve sürekli olan ve bireyin güçlerini tüketen zararlı strestir. Zararlı stres, organ işleyişine olumsuz etki ederken doğal değerlerin üstünde yıkıcı etkide bulunur. 

Kalbe zarar vermesi, bağışıklık sistemini zayıflatması, hafızayı olumsuz yönde etkilemesi, mide hastalıkları, kas ağrıları gibi (Demir; Güçlücan, 2020; Yaşantı Psikoloji, 16)

Stresten etkilenen önemli vücut yapımız iskelet ve kas sistemimizdir. Vücudumuzun ağrı ve yaralanmalardan kendisini korumak için doğal bir tepkisi olan kas gerilmeleri, stres durumlarında da gerçekleşir. Yineleyen kas gerilmeleri, vücut ağrılarına ve sızılarına neden olabilir ve bu ağrılar omuzlarda, boyunda ve kafada ortaya çıkarsa gerilim tipi baş ağrılarına ve migrene neden olabilir (Akçay, 2017).

Stresin genel özelliklerine bakıldığında Yunus Emre’nin neden öfke bağlantılı kulunçtan söz ettiği daha iyi anlaşılabilir. Çünkü stresin bedendeki bir sonraki aşamasının “kulunç” olduğu kendi konusundaki açıklamalarla görülecektir.

Kulunç

Yunus Emre, şiirlerinde “kulunç”tan bir kez; Risâletü’n-Nushiyye’nin Fatih Nüshası’nın 20b sayfasında “kulunç”tan söz eder. “Dâstân-ı Buşu Yani Gazab (Öfke Destanı)”ındaki ilgili beyit şöyledir:

dek ayruga degül benüm kılıncum

beni dahı dutar benüm kuluncum

Beyti şöyle sadeleştirmek mümkündür.

tek ayruğa değil benim kılıncım

beni dahi tutar benim kuluncum

Beytin ayrıntısına girince şu anlam ortaya çıkmaktadır:

Birinci dizede kullanılan ayruk, nefis, şeytanî anlamında Yunus’un Türkçe kullandığı bir kavramdır. Dek ise tek, yalnız, birdir. Kılıç, doğru ile yanlışı ayırt etme anlamında semboldür.

Buna göre birinci dizede “İçeride büyük bir mücadele var. Adalet kılıcı keşke kötüyü iyiden ayırıverse. Sadece nefse geçmez bu kılınç. Öfke öyle sarmış ki, ondan kurtulmak için insan tüm bedende mücadele etmelidir. Ateş ateşi yakar mı? Ateş, ateşi körükler. Beni de onu da! İçinden geçtiği, temas ettiği her şeyi yakar ateş.” anlamı ortaya çıkmaktadır.

İkinci dizenin temel ögesi “kulunç”tur.

Birinci beyitle ilintili olarak stresle insanı saran öfke, bedende birtakım değişiklikler meydanda getirmekte ve buna “kulunç” denilmektedir.

Yunus Emre’nin kulunçla tam olarak ne demek istediğini anlamak için bu kelimeye daha derinlikli bir irdeleme söz konusudur.

Şiddetli omuz ve sırt ağrısı (TDK)”, “vücutta, özellikle omuz başlarında duyulan şiddetli ağrı”, “sırtta iki omuz arasındaki bölge (Ayverdi)” temel anlamlarıyla günümüzde kullanılmaktadır.

Ağrıyan yeri ovmak” anlamında kuluncunu kırmak; “bir organda veya vücut bölgesinde birdenbire veya şiddetli sancı oluşmak, tutulmak” anlamında kulunç girmek deyimleri de (TDK) vardır.

Eski kaynaklarda ise kulunç; “bağırsak sancısı, şiddetli bağırsak sancısı, bağırsakta ani ve şiddetli sancı, kolik (Nişanyan)” gibi etimolojik anlamlara sahiptir.

Kulunca en dikkat çekici anlam veren eserlerden biri de “Müşkil-Güşâ (Ta'bîr-Nâme”dir. Eserde iki yerde “kulunç”a yer verilir. Yunus Emre’ye yakın sayılabilecek bir tarih olan 1486 yılında yazılan eserde kulunca dair önemli anlamlar vardır. Önce kulunç tutmak; “el-idarre kulunç tutmak a‘dâdan emin olmağıla ta‘bir olınur el-ihmaş bir marazdur ki ayakda olur yire basmaz küt olmağa delâlet ider (Müşkil Gûşâ (Tabir-Nâme), 2003: 368) biçiminde açıklanır. Buna göre kulunç tutmak, zayıflatan ayakları küt eden bir hastalıktır.

Diğer yerde ise kulunç; “el-kulunc (kulunç) ehlinde ve evlâdında ‘usr olmakdur ve ‘ukübet nazil olmakdur vec'ü'l-kalb (yürek ağrısı) yürek ağrımak nifâkdur(Müşkil Gûşâ (Tabir-Nâme), 2003: 372) olarak açıklanır. Buna göre kulunç, ailede birtakım zorluklar ve gerginlikler yaşanmasına bağlı kalp ağrısı (çarpıntısı) biçiminde ortaya çıkan bir hastalıktır.

Buraya kadar olan açıklamalara göre; “Kulunç nasıl bir hastalıktır?” ve “Yunus Emre’nin sözünü ettiği kulunç tutması nedir?" sorularının peşine düşmek isabetlice olacaktır.

Bir hastalık olarak kulunç

Kulunç günümüzde daha çok kas ağrısı olarak bilinmektedir. Tıp literatüründeki adı myofacial ağrı sendromudur. Vücutta kas olan her yerde görülebilen ağrılı bir durumdur. Kuluncun psikosomatik bir hastalık olduğu düşünülmektedir. Psikosomatik ruhsal ve bedensel boyutlu bir hastalıktır. Psikolojik etkiler, bedende belirmektedir. Kişinin yaşadığı gerginlik sonucu kaslarının sertleşmesine ve gevşetilememesine bağlı ortaya çıkmaktadır (Altıoğlu; DJ, 2014; Moldofsky, Scarisbrick, England, & Smythe, 1975)

Myoafacial (kulunç) ağrı sendromlu hastalar hekim hekim dolaşsa da çoğu zaman yapılan tetkiklerde herhangi bir patolojik sonuç elde edilemez. Ağırlıklı olarak boyun-sırt-bel ve çene eklemi ağrıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Myofacial (kulunç) ağrılı hastaların kliniğinde ağrı ve kas spazmı sonucu kısalmış kaslarda hassasiyet görülür. Hastaların sürekli ağrısı vardır. Ağrılar baskılı, halsiz bırakıcı ve günlük yaşamı etkileyici niteliktedir. Hastaların muayenesinde kulunç ağrılarının temel noktası olarak bilinen ve tıpta tetik nokta ya da fibrozit dediğimiz kulunç noktaları ve gergin kas bantları vardır. Hastalar genellikle fibrozitleri, “Kasın içinden çıtır çıtır sesler geliyor.” diyerek ifade ederler (Altıoğlu; DJ, 2014; Moldofsky, Scarisbrick, England, & Smythe, 1975).

Diğer bazı belirtileri (Altıoğlu; DJ, 2014; Moldofsky, Scarisbrick, England, & Smythe, 1975) şöyle sıralanabilir:

·         Günlerce geçmeyen yanma, batma ve spazm şeklinde sırt ve boyun ağrıları.

·         Stres, kötü uyku, soğuk ve nemli havalar ve ağır yük kaldırma gibi etkenlerle artabilir.

·         Boyun, omuz, diz, dirsek veya kalçalarda, uylukta duyarlılık olabilir.

·         Sıkça dinlendirmeyen uykulardan kalkmak.

·         Gün içi yorgunluk.

·         Gerilim veya migren tipi baş ağrısı, başta sersemlik hissetmek.

·         Odaklanamama sorunu.

·         Kaslı ve eklemli organlarda titreme, uyuşukluk vb.

·         Karın ağrısı, şişlik, kabızlık, ishal gibi mide-bağırsak sistemiyle ilgili artan şikayetler.

·         Adet öncesi gerginlik, ağrılı adet dönemleri.

·         Sık idrara gitme isteği

Kulunç için önerilen tedaviler bir bakıma belirtilerin çıkış kaynağını yok etmedir.

Biliniyor ki, ilaçlar bırakıldığında ağrı da geri geldiğinden tıp uzmanları da ilaçsız tedavi alternatiflerini de geliştirmelidir.

Hastalar tüm sorunlarına rağmen yaşama dört elle tutunmalıdır. Hiçbir şey yokmuşçasına yaşamsal etkinlikleri çok yönlü arttırmalıdır. Başlangıçta hastalara, kuluncun bedene olan stres, ağrı gibi etkileriyle baş edebilme stratejileri öğretilmelidir. Bunun için de stressiz yaşam, vücut egzersizleri, çalışma ortamlarını hareketli hale getirme, fizik tedavi gibi etkinlikleri arttırmanın önemi ortadadır.

Ayrıca ağrıları kesilen hastalara, hastalığın tekrar etmemesi için bir koruma programı öğretilmesi de birincil ihtiyaçlardandır.

Sonuç

Yunus Emre’nin Risâletü’n-Nushiyye’de kullandığı “kulunç” kavramı irdelemesi birçok sonucu de beraberinde getirdi.

Yunus Emre, kulunca Buşu (Öfke) Destanı’nda değinmiştir.

Sözlük anlamlarına göre kulunç, bedende değişik yerlerde ortaya çıkan ağrılı bir hastalıktır.

Psikosomatik yani ruhsal ve bedensel yönü vardır.

Çıkış kaynağı öfke ve strestir.

Etkisini ilk kaslı bölgelerde sertleşip gevşememe olarak göstermektedir.

Mide, bağırsak başta bazı iç organlarda da görülebilmektedir.

Myofacial ağrı sendromu da denilen kulunç hastalığı ile Yunus Emre’nin kullandığı kuluncun aynı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Yunus Emre bu şekilde şiirlerinde birçok konuya akıl ve mantık çerçevesinde değinir. O zaman Yunus Emre’nin şiirlerine, bir şairin güzel sözleri algısının ötesinde daha derinden bakmak, sözlerindeki gizleri yakalamak asıl çalışma olmalıdır.

Kaynaklar

Akçay, G. (2017, 08 09). Stres, Vücutta Hangi Değişikliklere Neden Olur? 05 05, 2020 tarihinde https://bilimfili.com,: https://bilimfili.com/stres-vucutta-hangi-degisikliklere-neden-olur adresinden alındı

Altıoğlu, A. (tarih yok). KULUNÇ AĞRILARI. 10 03, 2021 tarihinde https://www.draysegulellialtioglu.com: https://www.draysegulellialtioglu.com/tr/article/desc/17391/myofacial-agri-sendromu-kulunc-agrilari.html?lang=sa adresinden alındı

Ayverdi, İ. (tarih yok). Kulunç. 10 03, 2021 tarihinde Kubbealtı Lugati: http://lugatim.com/kulunç adresinden alındı

Demir, G. (tarih yok). ÖFKE YÖNETİMİ VE STRESLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI. akdeniz.edu.tr. 08 24, 2020 tarihinde http://personel.akdeniz.edu.tr/wp-content/uploads/2017/01/Öfke-Kontrolü-Ve-Stresten-Kurtulma-Yolları.pdf adresinden alındı

DJ, H. D. (2014). Fibromyalgia: the gastrointestinal link. Current Pain and Headache Reports(8), 364.

Güçlücan, Z. (2020, 03 15). Çok stres yaptığınızda vücudumuzda neler oluyor? e-psikiyatri.com: https://www.e-psikiyatri.com/cok-stres-yaptiginizda-vucudumuzda-neler-oluyor adresinden alındı

Moldofsky, H., Scarisbrick, P., England, R., & Smythe, H. (1975). Musculosketal Symptoms and Non-REM Sleep Disturbance in Patients with “Fibrositis Syndrome” and Healthy Subjects. Psychosomatic Medicine, 37(4), 333-340.

Müşkil Gûşâ (Tabir-Nâme) (Cilt Birinci Cilt). (2003). (H. Eminoğlu, Çev.) Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Nişanyan, S. (tarih yok). kulunç. 10 03, 2021 tarihinde nisanyansozluk.com: https://www.nisanyansozluk.com/?k=kulunç adresinden alındı

Özdemir, D. (tarih yok). ÖFKE YÖNETİMİ. 07 05, 2020 tarihinde hmb.gov.tr: https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2019/06/10041ofke-yonetimipdf.pdf adresinden alındı

TDK. (tarih yok). kuluncunu kırmak. TDK Sözlük: www.sozluk.gov.tr adresinden alındı

TDK. (tarih yok). kulunç. TDK Sözlük: https://sozluk.gov.tr adresinden alındı

TDK. (tarih yok). kulunç girmek. TDK Sözlük: www.sozluk.gov.tr adresinden alındı

Yaşantı Psikoloji. (16, 04 202). Beden Sağlığınız, Ruh Sağlığınıza Bağlıdır! yasantipsikoloji.com: https://www.yasantipsikoloji.com/kisisel-gelisim/beden-sagliginiz-ruh-sagliginiza-baglidir adresinden alındı

Yunus Emre. (15, yy). Divân-ı Yûnus Emre Fatih Nüshası. İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Kitaplığı.

Ek

Resim 1 Yunus Emre'nin kulunç kullandığı beyit, Divân-ı Yûnus Emre Fatih Nüshası, s. 20b



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder