10/08/2020

Ahmet Tartan’ın arkasından

Fötr şapkasının altında oldukça sert yüz ifadesi saklıydı. 80’ini devirmesine rağmen kanedyen ceketini üzerine alıp elektrikli mobiletine atlar ve çarşı pazar gezerdi. Birebir sohbete girildiğinde görülürdü ki, o sert görünen yüzün arkasında pamuk gibi bir kalp vardı. En küçük kardeşi Remzi Tartan’ın söylediğine göre Ahmet Tartan amca o kadar sevimlidir ki, çocukluğunda babası Hacı Sami Tartan’ın sakalından altından çıkmaz imiş. Hacı Sami Tartan da bu sevimliliği ve sıcakkanlılığı ileride fazlasıyla ödüllendirmiştir.

Remzi Tartan: Baba Hacı Sami Tartan’dan kendine düşen yüzlerce dönüm araziyi ekip biçen tarımdaki ileri teknikleri hemen uygulayan döneminin büyük çiftçisidir, Ahmet Tartan. Baba mesleği olan çiftçiliği yıllarca sürdürdü.  Bundan dolayıdır ki, Karamanlılar tarım ve ziraatçilikte birçok yeniliği ve ileri araç gereci Ahmet Tartan ile görmüş ve tanımıştır.

Nazım Boynukalın: Dayım ve kayınpederim Ahmet Tartan, Karaman’ın büyük çiftçilerindendi. Yeniliklere açık biri idi. Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünden ıslah edilmiş ve soğuğa dayanıklı buğday tohumları getirip Karaman’da deniyordu. Yanlış hatırlamıyorsam tarlalardan dönüm başı (2500 m2) ortalama 80 havayı (16 kglık ölçü birimi) buğday alınırken o daha yüksek rekoltede buğday almayı başardı. Ayrıca Karaman’da gübreyi ilk kullanan çiftçidir.

Ahmet Tartan, Karaman’da döver biçer getirenlerin ilki olmasa da öncülerindendi. Urfa’nın buğdayı erken çıktığından önce oralarda biçmeye gider, Karaman’ın buğdayı çıktığında da dönerdi.

Ziraat Odası Başkanlığı da yapmıştır bir dönem. Ayrıca Kartop’un kurucu ortaklarındandır.

İbrala Barajı’na Ahmet Tartan’ın önderliği

Remzi Tartan: Ahmet Tartan İbrala Barajı’nın yapılacağı haberlerini duyunca çok sevindi. Özcan Genç’in belediye başkanlığından önceleri idi. İbrala Barajı’nın yapılması tartışılmaktaydı. Ahmet Tartan’ın da Sudurağı’ndan Davgandos’a kadar olan alanda büyük arazileri vardı. Barajın yapılması, ovanın sulanması anlamına geldiğinden çok büyük ve çok önemli bir proje idi Ahmet Tartan için de. Ondan dolayı dönemin tüm siyasi parti ilçe başkanlarını, dernek temsilcilerini bir araya getirip baraj konulu toplantılar yaptı. Özcan Genç inşaat mühendisi olduğu için baraj projesinde fikirlerinden çokca yararlanıldı. O zaman yapılamasa da Karaman’da bir baraj olabileceği düşüncesi bir heyecan getirdi.

 

Nazım Boynukalın: Sulu tarıma geçilmesi için büyük emek harcadı. Sulu tarım için tek yolun baraj yapılmasından geçtiğini biliyordu, Ahmet Tartan. 1960’ların ortası idi. Özcan Genç ile irtibata geçtiler. Özcan Genç aracılığıyla İbrala Barajı projesi için özel plan çizdirildi. O plan DSİ’ye teslim edildi. O zamanlar DSİ’nin kendisi bir baraj planını en erken üç yılda çiziyordu. Vakit kazanmak için İbrala Barajı’nın planı, Karamanlılardan para toplanarak çizdirildi.

O zamanlar baraj yapılamasa da Karamanlıların gündemine baraj bir kere girdi. 1997 yılında İbrala Barajı’na ilk kazma vuruldu. Ödeneksizlikten ancak 2011 yılında bitirilebildi ve aynı yıl su tutulmaya başlandı.

Ziya Duru ve Ahmet Tartan’ın iş ötesi dostluğu

İhsan Duru: Babam Ziya Duru ile Ahmet Tartan arasında çok güzel bir ilişki vardı. Ziya Duru, Ahmet Tartan’ı çok severdi. Babamın peynir sattığı dönemlerde Ahmet Tartan da gelir o peynirlerden alır ve Kumpanyada satardı. Ahmet Tartan’ın kumpanyası o zamanlar Kadirhane Camii’nin bulunduğu sokak içinde idi.

Remzi Tartan: Ahmet Tartan, Kumpanyayı 1967 yılında işletmeye başladı. 1964 Çarşı Yangını sonrası Kumpanyanın yeni yeri Kadirhane Camii karşısında şimdiki simitçi fırının olduğu yer olmuştu. Burası 1982’ye kadar Kumpanya olarak çalıştı.

Ahmet Tartan ve Ziya Duru birbirlerini düşkünlük derecesinde severlerdi. Bir araya geldiler mi gözleri kimseyi görmez, soluksuz sohbet ederlerdi. Ahmet Tartan, Ziya Duru’dan peynir ve bulgur alır, onları satmak için adeta göbeği çatlardı. Ziya Duru’nun mallarını bu kadar istekli ve gönülden satmasında aralarındaki dostluk çok etkili idi. Birbirlerine olan güven o kadar yüksekti ki, ikisi de birbirlerine karşı aldığını verdiğini yazmazdı da sormazdı da.

Ahmet Buğdayı ile Ahmet Tartan’ın adı ölümsüzleşti.

İhsan Duru: Takip ettik, araştırdık. Karaman'da 83 (2015) yaşındaki çiftçimiz Ahmet Tartan'ın özenle bir küp içerisinde tohum sakladığı bilgisine ulaştık. Ahmet Buğdayı’nın tohumunu bulunca, üniversite ile üzerinde çalışmaya başladık. Buğdayı çiftçi için verimli hale getirmek istedik. Buğdayın genetik kalitesini korumak üzere başlattığımız proje ile lezzetli bulgur veren bu buğdayı tekrar üretime kazandırmayı amaçladık. Projemiz 2017 yılından beri sürüyor. İklim şartları ayarlanan, ısıtmalı-soğutmalı serada tohumları yetiştirdik. Tohumlar (2018) ekim ayında toprakla buluşacak. Tarlada da aynı verim alınırsa çiftçiye dağıtılacak. Böylece gelecek nesiller de geleneksel yöntemlerle üretilmiş, fabrikada doğal taşlarda öğütülmüş bulgurun en lezzetlisini tatma imkânı bulacak.

Ahmet Tartan (2018):

Ben zamanında bu buğdaydan çok ektim, yıllarca ektim. Ahmet Buğdayı’nın artık ekilmediğine çok üzülüyorum. Ahmet Buğdayı’ndan üretilen bulgurun tadını artık benim yaşımdakiler biliyor. Bu buğdayı dededen oğula dört nesildir ekip biçiyoruz. Çiftçiliği bırakınca bu çeşit kaybolmasın diye tohumları özenle sakladım. Benim için bu tohumlar altın değerinde. Gelecek nesillere aktarılması için emanet ettim. Duru Bulgur projesiyle artık Ahmet Buğdayı yok olmayacak.

İhsan Duru: 2020 yılı itibariyle Duru Bulgur, KMÜ iş birliğiyle Ahmet Buğdayı’nı tarlaya ekilebilir hale getirdik. Islah çalışmalarında istediğimiz kalite Ahmet Buğdayı’nı elde ettik. 2023’e kadar ekimini yapıp Ahmet Buğday’ın son durumunu gördükten sonra çiftçiye dağıtacağız. Böylece bulgurluk sert buğday ile Karaman tekrardan buluşmuş olacak.

 Tartan Konağı’nın gönüllü tanıtım elçisi!

Tartan Konağı’nın restorasyonu ve tanıtımında kurumsal projelerden çok bireysel uğraşlar daha etkili oldu. Tartan Konağı’nın kurtarılması ve korunması için Remzi Tartan, uzun yıllar süren yazışmalar, görüşmeler ile konuyu gündemde tuttu. Konağın tanıtımında hem Remzi Tartan hem de Ahmet Tartan gönüllüce fedakârca emek verdiler.

Ahmet Tartan asıl mesleğiyle bilinmez dedik ya!

Çünkü o herkesin Tartan Konağı’nda gördüğü, bildiği Ahmet Tartan’dır. Doğumundan evleninceye kadar çocukluk ve gençlik hayatı orada geçen Ahmet Tartan, restorasyon sonrası doğal ve gönüllü rehberliğiyle konağın dolayısıyla şehrin tanıtımına parayla ölçülemeyecek katkıda bulundu. Onu arayanların bulacağı tek yer Tartan Konağı idi. Abartısız hemen hemen her gün Tartan Konağı’na gitti. Ziyaretçilere Tartan Konağı’nın geçmişini, Tartan Konağı’nda yaşamı ve Tartanlar sülalesini bıkmadan usanmadan anlattı. Tartan Konağı’nı sadece yerinde anlatmakla yetinmedi. Ulusal tv, yerel gazete ve internet sitelerine röportajlar ve demeçler verdi.

Tartan Konağı’nı gerçek hikayesini bizzat orada yaşamış, canlı tanığından dinlemek ziyaretçiler üzerinde çok etkili oldu. Bu emeklerin sonucundadır ki, artık sadece Tartan Konağı’nı görmek için şehir dışından günübirlik onlarca ziyaretçi gelmekte.



Baba Hacı Sami Tartan gibi Ahmet Tartan da yüz yaşını devirmeyi istedi ama şartlar ve takdir-i ilâhî buna izin vermedi. Hastanede ve yatakta geçen son beş on günü sayılmazsa Ahmet Tartan, herkesin imreneceği sağlıklı ve kaliteli bir hayatla 25 Temmuz 2020 Cumartesi günü 20.30 gibi 88 yaşında bizlere veda ederek gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder