Hayli zamandır Karaman’ı saran İlber Ortaylı rüzgârı sonunda
gerçekleşti. Peki neler bekleniyordu, neler oldu?
Gelir gelmez, etkinliğin sponsorlarından Saray Kitap Kırtasiye’nin
açılışı İlber Ortaylı ile yapıldı. Sonra yemek faslı, daha sonra konferans!..
Öncelikle bilinsin ki, İlber Ortaylı Osmanlı tarihçisidir, bir
Yunus Emre uzmanı değil. Ancak Yunus Emre konusuna ve sorunlarına hâkim biri.
Yunus Emre konusundaki kişisel görüşleri ise resmi nitelikten öteye geçmez.
Yani Fuat Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı geleneğine yakın. Genel Türk tarihi ve Türk kültürü merkezli bir
konuşma yapıp kısmen de yine genel olarak Yunus Emre konusuna değineceğini ön
görüşmelerde kendisi de söylemişti. Yine 1960’larda geldiği Karaman Türk Dili
ve Yunus Emre kutlamalarına da değinecekti. Ancak ya yorgunluktan ya da program
akışının başka noktalara kaymasından çok oraya giremedi.
İlber Ortaylı konferansının kazanımlarına gelince!
Salonun tıka basa dolu olması da İlber Ortaylı’nın konuşması
da bir yanadır. Çünkü İlber Ortaylı salondan ayrıldıktan iki saat sonra tüm izleyiciler
kendi rutinlerine döndüler… Bu tür etkinliklerin etkisi her yerde aynı, sürelidir,
geçicidir.
Kalıcı olanın ne olduğuna bakılınca Karaman’ın İlber
Ortaylı’ya ne verdiği, İlber Ortaylı ziyaretinin Karaman tanıtımına ne kadar katkı
sağladığıdır. Bu noktada şundan eminiz ki, İlber Ortaylı’nın adı yetti ve 20
gün boyunca gündemi meşgul etti. Dünya çapında tanınmış bir tarihçiyi bu salgın
döneminde ikna edebilmek ve getirebilmek başlı başına bir başarıdır. İşte İlber
Ortaylı Konferansı’nın birinci önemli kazanımı budur. Karaman, İlber Ortaylı’yı
Karaman’a getirerek büyük bir sınavdan başarı ile çıktı.
İlber Ortaylı gibi her şeyi görmüş geçirmiş bir insanı
memnun etmek zordur, onu mutmain etmek bir kat daha zordur. İlber Ortaylı’yı Karaman’da
mutmain eden noktaların başında, Divân-ı Yûnus Emre Karaman Nüshası var.
Yemek boyunca ve konferansta İlber Ortaylı, divan konusuna doğrudan da dolaylı
da girdi. Sürekli onunla ilgilendi. Konferansında da bu konuya değinerek “İşte
bu tür çalışmalara ağırlık vermeniz gerekir!..” dedi. Hatta konferans sonunda
yardımcısına divanı göstererek “Bunu sakın unutma!” biçiminde uyarılarda
bulundu.
İhsan Duru Bey’in de konuşma sonrası divanı takdimi ayrı bir
itibar oldu. Böylece Risâletü’n-Nushiyye ve Divân-ı Yûnus Emre Karaman
Nüshası’nın 2017 yılında niçin Duru Bulgur yayını olarak çıktığı bugün daha iyi
anlaşılmıştır. Artık bundan sonra Yunus Emre Divanı nüshaslarının en eskisi ve
en özgünü konusunda konuşurken bir kez daha temkinli bir kez daha dikkatli
olmak zorundayız. Çünkü Yunus Emre Divanı nüshaları çalışmaları çok önemli ve çok
ciddi bir konu! Bu konuda mahalle kadınları gibi ağızlar takınmak ve zevzeklik
yapmak söyleyene bile fayda getirmez.
Önceki yazımda belirttiğim üzere Uluslararası Yunus Emre
Paneli, Sedat Anar Yunus Emre Ezgileri, Mebruke Tuncel Yunus Emre Karma Sergisi
ve İlber Ortaylı Konferansı, Karaman’ın ortak noktada buluşma, birlik ve
dayanışmasını gösterdiği bir vitrin oldu.
Sonuçta bu organizasyon bir kurumun, bir kişinin ya da bir
grubun değil tüm Karaman’ın başarısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder