05/12/2021

Mebruke Tuncer Yunus Emre Sergisi ve Sedat Anar Yunus Emre Konseri

 

Karaman, Mebruke Tuncel’in resim sergisiyle ve Sedat Anar’ın muhteşem konseriyle unutulmaz bir Yunus Emre günü yaşadı. Açılışını Karaman Valisi Mehmet Alpaslan Işık’ın, Karaman Belediyesi Başkanı Savaş Kalaycı’nın, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak’ın ve KTSO Başkanı Gökhan Alkan’ın yaptığı Mebruke Tuncel resim sergisi ile Sedat Anar Yunus Emre konseri beklendiği gibi yüksek ilgi gördü.

Çok bilinmiyor olabilir, Mebruke Tuncel Hanım Karaman’ın has evladıdır, Kayserilioğlu sülalesinden, Nuri Kayserilioğlu ile Hayat Kayserilioğlu’nun kızıdır. Eşi Haluk Tuncel de bir Karamanlı iş adamıdır; aile büyükleri, 1940’larda İstanbul’a taşınarak iş hayatına atılmıştır. Mebruke Hanım, okullu bir sanatçı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde de yüksek lisans yapmış. İstanbul’un gözde mekanlarından Suadiye’de -şimdilerde salgından dolayı kapalı olsa da- bir sanat atölyesi var.

Üç yıldan beri Karaman’da bir Yunus Emre sergisi açmak, vazgeçemediği hayali idi ve o hayali de Yunus Emre yılında gerçekleştirdi. Sergi, Yunus Emre’nin evrensel düşüncelerini simgeleyen minyatür, tezhip, pastel, kolaj ve ahersiz japon kâğıdı teknikleriyle yapılmış 30’u aşkın tablodan oluşmakta. Kronolojik ve temalı düzenlenen serginin ilk tablosu, Selçuklu mirasının izleri konuludur. Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçe Fermanı da serginin ana tablolarından. Tuncel, çoğunlukla genç betimlenen Yunus Emre’yi bu kez daha farklı yorumlayarak derin bakışlı, erdemli insan ve koca aşık kimliğiyle portreye almış. Sergideki tabloların çoğunluğu Yunus Emre’nin felsefi düşüncesini ve ilahi aşkını simgeliyor. Serginin son resmi, “İbret” tablosudur. İbrette, mezar taşlarını seyre dalmış ve bu dünyanın geçiciliğini düşünen Yunus Emre betimlemesi var.

Sedat Anar’ı ayrıca açıklamaya hacet var mı? Uluslararası Yunus Emre Paneli’nin ne kadar gerekli ve önemli bir etkinlik olduğunu nasıl görüp yaşadık isek KMÜ 15 Temmuz Konferans Salonu’nu tıka basa dolduran gençlik de Sedat Anar isminin ne kadar isabetli bir isim olduğunu gösterdi. Sedat Anar, bir bakıma kendini yoktan var etmiş biri. Sanat hayatı Ankara’da sokak müziği ile başlamış. Şimdiye kadar dokuz albümü ve üç kitabı var. 2014 yılında Yunus Emre’ye merak sarmış. 2015 yılında Kalan Müzik’te Yunus Emre albümünü çıkarmış. Onun en bilindik yönü, İTürkiye’de İran kökenli bir çalgı olan santurla müzik icra eden tek sanatçı olmasıdır. Santur ile kendine özgü bir müzik yakalayan Anar, Yunus Emre ilahilerini de özgün biçimde seslendirmekte. Öyle içten ve doğal bir sunum yapmakta ki, salonla Sedat Anar, Yunus Emre ilahilerinde bütünleşerek tüm duyguları birlikte yaşamakta. Hemen hemen her izleyici ve dinleyici sessiz sessiz Sedat Anar’a ezgilerde eşlik etti. Ama her şeyin olduğu gibi konserin de bir sonu vardı, kimse salondan ayrılmak istemese de…

Etkinliklerin göze görünmeyen tarafı da şehrin doğal tanıtımları olmasıdır. Sedat Anar da Kent Otel’de Celil Evcen’in ev sahipliğinde konser öncesi görüşmemizde şunları söyledi: Doğal olarak Karaman’ı ve Karaman Yunus Emre ilişkisini hiç bilmiyordum. Yaptığım araştırmalarda gördüm ki, Yunus Emre’ye dair tüm belgeler, bilgiler Karaman’ı işaret ediyor. Diğer şehirlerden kat kat fazla Yunus Emre malzemesine sahip Karaman. Ancak Karaman, kendi içine kapalı. Daha fazla tanıtım yapmalı, daha fazla kendini göstermeli.

Etkinliklerin perde arkasına gelince!

Ekim ayı başından beri çalışılan Uluslararası Yunus Emre Paneli, Mebruke Tuncel Yunus Emre Sergisi, Sedat Anar Yunus Emre Konseri ve İlber Ortaylı Konferansı olağan üstü çaba ile ortaya çıkarıldı. Bu etkinliklerde Kartap Koordinatorü Rıza Duru ve Kartap’ın arkaplan kahramanı Ethem Büyükköse’nin büyük emekleri yadsınamaz.

Ethem Büyükköse organizasyonun göze görünmeyen başkahramanıdır. Deyim yerinde ise “Bu etkinlikler olur mu olmaz mı, olursa hangi para ile nasıl olur?” diye düşünmeden direk işe daldı. İşin ehli Karaman’ın akil insanları Osman Nuri Koçak, Ömer Karayumak, Ali Yağcı ile ön toplantılar yaparak ortak aklın projelerde nasıl çalıştırılabileceğini gösterdi, -dikkat edin- ve örnekledi. Kimse şeytana uymadı, şeytanlaşmadı. Kimse keçi sakalına güvenip Abdurrahman Çelebi rolüne oynamadı. Herkes birikim ve deneyimlerinden hareketle organizasyona katkı verdi.

Rıza Duru, eylül sonu gibi ağır bir kalp ameliyatı geçirmesine rağmen deyim yerinde ise hiçbir şey olmamışçasına sazı eline alıp bu etkinliklerin planlanmasında ve gerçekleştirilmesinde hummalıca ama coşku ile çalıştı. Karaman’ın ortak aklını nasıl Kartap’ta topladı ise bu etkinliklerde de işi ehline verip organizasyonun planlama, hazırlık, uygulama ve yürütme süreçlerini kişi, görüş, grup ayrımı yapmadan, olumlu, tarafsız ve karizmatik kişiliğiyle yönetti.

KMÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Namık Ak’ı yine alkışlamak gerekiyor. Uluslararası Yunus Emre Paneli’nde olduğu gibi Mebruke Tuncel Yunus Emre Sergisini ve Sedat Anar Yunus Emre Konseri’ni başından sonuna sahiplendi.

Nihayetinde Karaman nasıl birlik ve dayanışma içinde olabileceğini bu üst düzey organizasyonlarla gösterdi. Karaman Belediyesi, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, BİFA, Duru Bulgur, Saray Bisküvi, Grand Karaman, İKEV, İmaret Medya, Modern Çikolata, Nova İnşaat, Saray Kitap Kırtasiye, Kent Otel maddi manevi katkılarıyla bu organizasyona katkı verdiler, destek oldular.

Velhasılı Yunus Emre’ye yakışan, Yunus Emre’nin düşüncelerine yaraşır bir organizasyon devam ediyor.

Şimdi şeytan azapta gerekmez mi? Çünkü gerçekleştirdiği organizasyonlarla yakın gelecekte Kartap, Karaman’ın kültürünün, Türkçenin, Yunus Emre’nin saygın temsilcisi olma yolunda ilerliyor. Çünkü Kartap bir anlık hevesin ya da günübirlik işlerin, günübirlik çıkarların uğruna değil kültüre, insana uzun vadede hizmet etmek üzere kurulmuş bir platformdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder