02/05/2019

Karaman Türk Ocağı 1925 Faaliyet Raporu

  



İki ay kadar önce bir internet araştırması yaparken karşıma çıkıverdi, bu faaliyet raporu. İlk tepkim, Karaman’da  bir Türk Ocağı mı var imiş o zamanlar, oldu. O kadar sözlü ve yazılı kaynağa rağmen 1920’lerde Karaman’da bir Türk Ocağının varlığına dair ne bir kayda ne de bilgiye rastlanılmıştı.

Ama Türk Ocakları’nın tarihi seyrine bakınca mutlaka Karaman’da bir Türk Ocağı olmalıydı. 1911 yılında kurulan Türk Ocağı’nın sonraki yıllarda şubeleşmeye gittiği Kurtuluş Savaşı boyunca da ocağın faaliyetlerinin ve örgütlenmesinin kesintiye uğradı biliniyordu. 1922 yılından itibaren Türk Ocağı tekrardan ve hızlıca şubeleşmeye giderek 1928 yılına kadar 140’ı aşkın şube kurmuştu. Niğde örneğinde olduğu gibi çok faal ve tanınmış şubelere rastlanırken Karaman’da bir Türk Ocağı olduğundan haberimiz bile yoktu.

Ulaştığım dosya, “Karaman Türk Ocağı Faaliyet Raporu” başlıklı bir yazı idi. Raporun yayınlandığı yer ise tabi ki Türk Yurdu, Cilt 3 Sayı 15 s.348, Kanûn-ı Sâni (Şubat) 1925.  Kanûn-ı Sânî rumi takvimde yılın son ayı olduğu için tüm şubelerden yıllık rapor istendiği anlaşılıyor.

Sayfalar dolusu beklediğim rapor, yarım sayfada beş maddelik bir yazı idi. Yorumlarla bu beş madde şöyledir:

1- Ocak müsamereler tertip etmekte ve müsamere sonunda ocakların maksatları dahilinde konferanslar verdirmektedir. Bu cümleden olarak Karaman Tayyare Cemiyeti menfaatine de bir müsamere tertip edilmiştir.

Müsamere, eğlenceli gösteri anlamında kısaca. Anlaşıldığına göre de Karaman Türk Ocağında o zamanlar, şiir ve piyeslerden oluşan akşam gösterileri düzenlemekte; sonrasında memleket hallerine ait halkı bilinçlendirmeye yönelik konuşmalar yapılmaktadır.

Bu maddeden anlaşıldığına göre Karaman’da bir de Karaman Tayyare Cemiyeti (Karaman Uçak Derneği) vardır.

2- Ereğli Türk Ocağı ile yakından tanışmak emeliyle temsil heyeti Ereğli’ye giderek bir piyes temsil etmiştir.

İlginç maddelerden biri de budur. Türk Ocağı şubeleri kendi aralarında sıkı bir iletişim kurmaktadır. Ereğli Türk Ocağı da Karaman’a gelmiş olmalıdır.

3- Metrûk emvâlden olan ocak binası müzayedesine iştirak edilmiş ve bin yüz lira da ocakta kalmıştır.

Metrûk emvâl ya da emvâl-i metrûke; tehcîr ve göç sonrasında azınlıkların yanlarında götüremedikleri taşınmazları tanımlar. Buna göre de Karaman Türk Ocağı, Karaman’daki azınlıklardan kalan bir binanın alımı için müzâyedeye girmiş ve ucuz yolluca bir binayı alarak ocağa 1100 Lira tasarruf sağlamıştır.

4- Kız ve erkek mektebi talebelerinden altmış çocuğa kitap almış, beş kişiye elbise yaptırmıştır.

Buradaki sayı önemlidir. 60 çocuk tahminen okuldaki öğrencilerin üçte biridir.

5- Köylere muntazaman irşad heyetleri göndermektedir. Bu heyetler köylüye inkılâbımızı ve millî mefkuremizi telkin etmektedir.

Keşke kaç köye nasıl gidildiği yazılsaydı. İrşad faaliyetleriyle; yeni devletin politikalarının ve inkilaplarının ocak görevlilerince köylülere anlatıldığı anlaşılmaktadır. Ve Türk Ocağı üyeleri, kendilerine Ankara’dan verilen kitapçık vb. belge  üzerinden köylülere okuma yapmış olmalıdır.

Raporun getirdiği iki soru da Karaman Türk Ocağı’nın ne kadar süre faaliyette bulunduğu ve yetkili ve görevlilerinin kimler olduğudur. Rapor 1924 yılını kapsadığından ve 1922’den önce kurumun varlığına dair bir kayıta rastlanılmadığından ocağın kuruluşunu en erken 1923 yılında aramak gerekir. Ocağın ne zaman sonlandırıldığı ya da faaliyetlerinin durdurulmasına dair diğer soruların cevaplarını da Türk Ocakları Genel Merkezi kayıtları arasında olması olasılıktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder