15/11/2019

Yunus’tan Günümüze Karamanlı Şairler Seçkisi

 


Kırk beş şair, iki yüz doksan iki şiir, bir kitap!

Her şey basit bir fikirle başlamıştı. Kimse tahmin edememişti bu kadar olacağını! Karaman için Yunus Emre için bu kitapta buluşarak, büyük bir aile örneği gösterdi, Karamanlı şairler. O denli imkansızlığa rağmen harika bir iş çıkardılar, Yunus Emre’nin gölgesinde.

Yaklaşık dört ay süren bu çalışma; başlangıcından sonuna kadar tüm evrelerinde imrenilesi hikayeleri de oluşturdu. Kitap arkasında gerçekleşen her olayı buraya aktarmak gereksiz ve de imkânsız. Ancak geleceğe miras olacak ve mutlaka bilinmesi gerekenleri de kayıt altına almak hem sorumluluk hem de bir haktır.

Şairlerin hayal ve arzuları kitapta büyük bir güce evrildi.

Hikmet Elitaş’ın öneri olarak getirdiği bu düşünce kabul edilmenin ötesinde bir heyecan kasırgasına dönüştü. Her şair büyük bir titizlik göstererek özgeçmişlerini ve şiirlerini gönderdiler. Baskı öncesi son gözden geçirmede kendilerine gönderilen sayfalar şairleri tarafından incelendi değerlendirildi. Asla kendine yontma durumu olmadı. Kaprisler, egolar dümdüz oldu.

Kitap, Karaman’da ortak aklın nasıl çalışabileceğine örneklik teşkil etti.

Küçük yerlerin özelliğidir. Köşe başı tutanlar, oraların sahibidirler. Ve kendisinden başkasının aklını beğenmezler. Her şeyi bilirler. Ama ortaya da bir iş çıkaramazlar. Seçki kitabında böyle bir durum olmadı.

Çünkü kitap Karaman’ın akillerinin manevi sahipliğindeydi. Osman Nuri Koçak, Mestan Karabacak, Hasan Özünal!.. Bu güzellerin himayesinde mayalanan çalışma, özlenen arzulanan ancak herkese nasip olmayacak bir kısmette bir esere dönüştü.

Bunu bilen Hikmet Elitaş, çalışmaya bu isimlerden oluşan yayın kurulu oluşturdu. Kimse sen yap ben bakayım demedi. Kimse ben bilirim demedi. Kimse benim bildiğim daha iyi demedi. Herkes bir asker gibi çalıştı. Ehlince herkes işin bir yerinden tuttu. Kitap için ne gerekiyorsa nasıl olacaksa herkes o biçim çalıştı. Hem arı gibi çalışmaya hem de bir kitaba nasıl hamilik yapılıra çok güzel örnek oldular. İşini gücünü bırakan yayın kurulu; yazım ve noktalama yanlışlarından dizgiye, sayfa düzeninden kapağa tüm üst düzey süreçler için büyük bir enerji sarf etti.

Şairler imkansızlıklardan sahipsizlikten dert yanmadı!

Gönül isterdi ki, bu büyük çalışma maddi manevi büyük bir sahiplenmeye de mazhar olsun. Müracaat edilen birçok kapıdan, şairlerin heyecanına ortak olunması, aynı gönül penceresinden bakılması beklenildi. Maalesef bu eserin güzelliğini, ebediliğini anlayıp da onunla hemhal olacak bir sahiplenme gerçekleşmedi. İşte bu noktada şairler, zaman ve mekânda bir eyvallahsızlık örneği gösterip elini taşın altına soktu. Ve her bir şair üzerine düşeni yerine getirdi. Sözümüzün dışında tuttuğumuz; kitap tanıtımında bireysel desteklerini verecek Karaman’ın değerli şahsiyetleri de sürpriz olsun.

Velhasılı bir kitap olmanın ötesinde bu çalışma bir birliktelik sınavı idi. Ego sivrilmesi yaşamadan -birlikten kuvvet doğar misali- Karaman adına Yunus Emre adına her bir şair kitabın ardına geçerek ölümsüzleşti.

Vefat etmiş şairlerimizden Yunus Emre, Âşık Kenzi, Âşık Gufrani, Kazım Karabekir, Ali Rıza Çopur, Bekir Sıtkı Erdoğan, Ahmet Talat Duru, Ahmet Tufan Şentürk, Mehmet Çınarlı, Mehmet Zeki Akdağ’a bir vefa ve saygı gösterisi olarak özgeçmişleri yanında birer şiiri ile kitapta temsil buldu.

Yaşayan şairlerden Ali Ağır, Alı Aksoy, Ali Algın, Fatih Avcı, İsmail Hakkı Bağdat, Halil Başar, Ahmet Çelebi, Durmuş Çetinkol, Nevzat Dağlı, Hikmet Elitaş, Ulvi Emre, Mustafa Ertaş, Ceyda Gülsever, Mestan Karabacak, Zeynep Kartal, Murat Kaplan, Mükremin Kızılca, Osman Nuri Koçak, Âdem Kocatürk, Ahmet Mısırlıoğlu, İsa Oğuz, Alaattin Özmen, Hasan Özünal, Filiz Sertan Kızıl, İbrahim Şaşma, Ahmet Tekin, Emine Tekin, Mustafa Turani, Abdullah Uysal, Özden Mısırlıoğlu Uysal, Öcal Uzunay, İbrahim Üçbaş, Alper İsmail Ünlüer, Mustafa Varel kendi seçtikleri nadide şiirleriyle kitabı anlamlandırdılar.

Yayın kurulunun uygun bulmasıyla benim de karalama birkaç Yunus’ca beytim kitaba dahil oldu. Hem adım hem de soyadım alfabede sonlarda olduğundan kitapta da en sona denk geldim. Böylece Yunus’la başlayan kitap; Yunus’la son bulmuş oldu.

Burada Yunus Emre’ye özel bir yer ayırmak gerek. Kitabın adına uygun olarak Karamanlı şairlerin büyük bir kısmı mutlaka bir Yunus şiirini seçkisine almış. Bu durum da Karaman’da nasıl bir Yunus etkileşimi olduğunu göstermesi açısından çok çok önemlidir.

Bir gün bu tenler toprağa karışıp canlar uçmağa yönelince bu diyarları şenlendirecek kuşaklar, şöyle diyecek:

Meğer Yunus ölmemiş

Sözleriyle şiirleriyle, aramızda

Hemhal olmuş şairlerle
Dizelerine can verdiği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder