Trablusgarblı ramazan davulcusunun 1931 yılında söylediği mâniler, internet ortamında dalga dalga yayıldı. Sosyal medyadaki paylaşımlar oldukça ilgi gördü. Önce Hâlid Seb’î adlı bir Libyalı’nın sosyal medya hesabından 2018 Ramazan’ında paylaşımıyla kitlelerin haberi olmuş bu mânilerden. 90 yıldır var olan bu kayıt 2010’larda İtalya’da dijitalleştirilmiş. Avrupa’nın en büyük belge bilgi merkezi “europeana.eu”da da 2015 yılında yayınlanmış.
Bir plakta ses kaydı olan mâniler, 1928 yılında kurulan İtalya
görsel işitsel arşivi “Istituto Centrale per i Beni Sonori ed Audiovisivi”
koleksiyonları içinden çıktı. Bu merkezin kuruluşu da İtalyan Şarkıcı ve
Fonograf Koleksiyoncusu Rodolfo De Angelis’in derlemelerine dayanmaktadır.
Kuruluşun koleksiyonları içindeki 1.346.072 görsel-işitsel belgeden
600’ü aşkını Arapça. Anlaşıldığına
göre de işgal ettikten sonra İtalya, Libya’da oryantalist araştırmalar kapsamında
folklorik çalışmalar yapmış. Berberice şarkılar, mektep çocuklarının toplu
okuduğu Fatiha suresi plakları yanında bir de Türkçe ramazan mânileri var.
Bir İtalyan askerin Traplusgarplı bir davulcuyu dinleyerek
kaydettiği mânilere ait özgün plak başlığı "Riti arabi tripolini/Dauolgi/
Nelle notti di Ramadan/(الطولجی)”
biçimindedir. Başlık “Trablus Arap ayinleri/Davulcu/Ramazan geceleri/” anlamına
gelmekte. İlgili arşivin katalog bilgilerine göre de bu kayıt 1930’lu yıllarda
yapılmış.
Ses kaydından anlaşıldığına göre
aslen Trablusgarblı bir berberi davulcu, elinde davulu ile Ramazan mânileri
söylemektedir. Günümüzden bakınca bir Libyalı’nın Türkçe ramazan mânileri söylemesi
çok şaşırtıcı olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, Libya’da 350 yıllık bir Türk
hakimiyeti olmuştur. Özellikle 1710-1835 Karamanlı” hanedanı ve sonraki merkezî
Osmanlı yönetiminde Türk kültürü Libya üzerinde kalıcı etki bıraktı. Libya’da
en büyük Türk varlığı olan Karamanlı hanedanına ait bey ve paşaların 14 adet türbe
ile mezarları son üç beş yıla kadar Trablusgarb’ta sapasağlam duruyordu. Gelen
haberlere göre ya tamamen yok edildi ya da ağır tahribata uğradı.
İşte bu etkin Türk kültürü içinde
sadece Türklere has ramazan gecelerinde mâni söyleme geleneğinin Libya’da
yaygın biçimde kabul gördüğü bu ses kaydından da rahatça anlaşılabilir.
Günümüzde bile Osmanlı bakiyesi Türklerin Libya’da varlığını sürdürdüğü
düşünülürse oradaki Türk izlerinin ne denli kalıcı olduğu daha iyi tahmin
edilecektir.
Davulcunun mânilerine gelince!
Mânilerdeki aksana bakaraktan bu
davulcunun aslen Trablusgarblı bir berberi olduğu kanaati hemen oluşuyor. Ne
kadar bölge aksanı ile bazı harfleri yutarak söylese de mânilerde hâkim şive,
Orta Anadolu Türkçesi’dir. Bir Egeli, İstanbullu ya da Karadenizli’nin bu mâniyi
tam ve kolayca anlaması beklenemez o sebeple. Zaten internet ortamındaki yayın
ve yorumlardan da kaydın tam anlaşılamadığı ve çözümlenemediği görülmüştür.
11 dörtlükten oluşan bu mâni grubu;
biçim, ölçü, uyak gibi özellikler bakımından geleneksel Türk mânilerinin tipik
örneklerindendir. Mevcut literatür
taramasıyla görüldü ki, bu mâniler Anadolu mânileriyle tematik örtüşmektedir.
Ancak söz dizimi, uyak düzeni gibi özellikleriyle yeniden yorumlanmışlardır.
Bir başka deyişle, tamamen Trablusgarb’a özgü, orada ortaya çıkmış, o bölgeye
göre söylenegelmiş mânilerdir, denilebilir.
Plaklardaki kayıtların
çözümlemeleriyle elde edilen mâni dörtlükleri, küçük hata ve eksikleriyle
aşağıdaki gibidir:
İsmail'e çıktım yola
selam verdim sağa sola
iki gözüm bey efendim
ramazanın mübarek ola
şimdin geldim size geldim
affin sunmaga geldim
iki gözüm bey efendim
arzuladim size geldim
hani ya sizin bu (……..)
kandillerim duzun duzun (dizin dizin)
iki gözüm bey efendim
ömran olsun uzun uzun
bizim çarşi baştan başa
keklik seker taştan taşa
iki gözüm bey efendim
devletile binler yaşa
devlet adam kişlâsı
Allah kıblesi başkası
dilerem erdur adamdur
Kabe’dendur her köşesi
hoşki gel hepinize
selam aleyk hepinize
kandillerima dize dize
söyledim geldim de size
yani (yeni) cami dirik (direk) ister
söylemeden yürik (yürek) ister
benim karnım toktir ama
arkadaşim börik (börek) ister
fanarina fanarina (fenerine)
içindeki yanarina
sana söyliorum aşçıbaşı
kadaifin kanarina
kadaifi bagladilar
bir tabaga devlediler
sana soyliorum aşçıbaşı
biri biriden gördiler
dide rûşan dide rûşan (rûşen)
her kulaktan onu duşan (?)
benim kahva sut (süt) kaynadi
elimde fağfur fincân
bahşişimi aldım giderim
hayır dualar iderim
iki gözüm bey efendim
Allah bin bereket versin
Cultura İtalia, (www.culturaitalia.it),
Europana, (www.europeana.eu),
Not: Bu yazı ilk kez, dunyabizim.com'da 2020 yılında yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder