15/11/2021

Yunus Emre Hatıra Parası, Vizyon ve Fitne

 

Tam vakti geldi… Şimdi vaktidir!

Bu yıl hiçbir etkinlik yapılmasa ya da her şey yapılsa da geleceğe bırakılacak en isabetli eserlerden biri bu!” demişti… 22 Şubat 2021 günü, “Yunus Emre Hatıra Parası Da Nedir?” başlığıyla ele aldığım yazıda son derece gizli tutulması gereken bu projeyi, amaçları ve ayrıntıları ile rahatça açık etmiştim. Nasıl olsa kötü emellerin ellerinin değeceği bir çalışma değildi. O yazının girişine bakın ne yazmışım:

Çıkarılması mümkün olmayan bir gol, algıları darmadağan edecek ve Karaman’ı rahatlatacak bir proje niteliğinde! Kuşkusuz, son yıllardaki en büyük kültürel başarılardan biri olacaktır, Karaman adına, böyle bir çalışmayı başarmak.

İşte böyle başladı “Yunus Emre Hatıra Parası”nın hikayesi...

Buradaki en önemli amaç; Karaman’la ilintili biçimde Yunus Emre’yi ulusal ve uluslararası düzeyde prestijle temsil ederek kalıcı eser bırakabilmekti.

Projenin üstünlükleri ve ayrıcalıkları var!

Bir kere 2021 Yunus Emre Hatıra Parası’nı devletin en özel kurumlarından Darphane basacaktı.

İkincisi Yunus Emre ve Karaman ilişkisi devlet eliyle de onaylanmış olacaktı.

Çok daha önemlisi, Yunus Emre elindeki değnekten ve omuzundaki heybeden kurtarılacak, ölümsüz eseri “Divan”ı ile buluşturulacaktı.

Üçüncüsü, devlet, 1991’de olduğu gibi bu yıla, 2021’e, Yunus Emre Hatıra Parası düşünmemişti.

Dördüncüsü de Yunus Emre şehirlerin hiçbirisinde böyle bir proje akla gelmemişti. Dolayısıyla proje sakin ve sessizce yürütülmeliydi.

Bir de tamamen insan odaklı olan bu projenin sonunda kimsenin cebine bir şey girmeyeceği için menfaat niyetlerince kirletilmeyecekti.

“Haydi!” deyince oluvermiyor!

Bu prestij projeyi gerçekleştirmenin ne kadar zor olduğunu, geçmiş dokuz ay içinde defalarca yaşadık. KAREV Başkanı Sayın Veli Bozkır, projeyi başlatabilmek için en az üç kez Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Lütfi Elvan ile görüşme gerçekleştirdi. Tabi ki, çok yoğun bir görevi temsil eden Lütfi Elvan’ın bu projeyi birebir takip etmesi mümkün değildi. Ancak ilgili bürokratların da projeyi, belirteceğimiz nedenlere dayalı yavaştan aldığı, uzattığı kaçınılmaz bir gerçekti. Ne yazık ki, “Yunus Emre Hatıra Parası” Darphane’nin 2021 çalışma programının içine sonradan dahil edilmiş bir proje durumunda idi. 2019’dan çalışılıp 2020’de Darphaneye sunulmalıydı. Ve darphane, önceki yıldan planlanmış çalışma takviminin içine “2021 Yunus Emre Hatıra Parası”nı da dahil etmek durumunda kaldı.


Bu ilk zorluğu aşmak Sayın Veli Bozkır’ın tam üç ayını aldı. Hazine ve Maliye Bakanlığının bürokratları ve Darphanenin görevlileri evet deseler de tamam deseler de iş bir türlü başlamak, bir türlü yürümek bilmiyordu. Belki de projenin en yorucu aşaması burası oldu. Hem Lütfi Elvan ile hem de Darphanenin görevlileriyle sık ve birebir görüşmelerden nihayet mayıs ayı ortaları gibi bir sonuç alınabildi, somut adımlar atılabildi ve hatıra parada ilk taslak ortaya çıktı.

Ne mutlu ki, taslak neredeyse bizim düşündüğümüz ve tasarladığımız gibi oldu. Paranın bir yüzünde Karaman Yunus Emre Camii ve Türbesi, diğer yüzünde ise Yunus Emre’nin en büyük mirası Yunus Emre Divanı olacaktı. Üstelik o divanın da Karaman Nüshası bizzat para üstünde yazılarak belirtilecekti. Zaten de hatıra paranın üstündeki divan da özgün Karaman Nüshası idi.

Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Darphanenin rutinleri, “2021 Yunus Emre Hatıra Parası”nı zora sokmaya devam etti. Paranın basımı haziran derken temmuza, temmuz derken ağustosa sarktı. Ağustos ise halen işin başında gibiydik.

Bu yolda inananlarla devam edilecektir. İnananlara yel değirmenleri engel değildir.

Veli Bozkır, bu işe tam inanmıştı ve her ne bahasına olursa olsun bu para zamanında, 2021’de çıkacaktı. Her zorluk için, her yokuş için ayrı ayrı kilitleri açan görüşmeler yaptı. Deyim yerinde ise yumruğu masadan hiç kalkmadı.

Nihayet ağustosun sonu gibi hatıra paranın basım aşamasına geçilebildi. Bu noktada bir çalışma daha gerekli idi. 2021 Yunus Emre Hatıra Parası sertifikasının hazırlanması!.. Hazine ve Maliye Bakanlığında nasıl bir lobi varsa onlar Karaman’ın gönderdiği sertifika metnini bir türlü kabul etmek istemiyor, internetteki Yunus Emre bilgilerine benzer bir metin için diretiyordu. Veli Bozkır, sertifika metni için de yoğun bir mücadele verdi. En sonunda şimdiki metin için uzlaşıldı.

Öne çıkan cümleleriyle o metni bir kez de burada paylaşalım:

Yunus Emre 1240-1320 yılları arasında yaşamış bir Türk İslam mutasavvıfı ve şairidir.

(…)

Yunus Emre kendisinden sonraya ölümsüz eseri divanını bırakmıştır. Yunus Divanı’nın Karaman Nüshası, fiziken en sağlam en temiz nüshalardandır. Divan deri ciltlidir, cildin son kapağı mikleblidir ve kapak üstüne bir tane şemse işlenmiştir. 13. ve 14. yy Selçuklu eserleriyle yapılan karşılaşmalarla Karaman Nüshası’nın 14. yy’ın başında yazıldığı görülmüştür.

(…)

Yunus Emre divanlarının birçoğu bir şahıs ya da kütüphane koleksiyonu içinde iken Karaman Nüshası, Karaman’daki Yunus Emre Tekkesine aittir.

Bu metni yazdırmanın olağanüstü bir çaba, üstün bir beceri ve yetenek ötesinde çok ileri görüşlülük olduğunu söylemeye gerek yok.

Tabi ki basit çıkarların ve ucuz hırsların uzağında vizyoner bir emek oldu, “Yunus Emre Hatıra Parası!”

Böylece Karaman, üst düzey bir projeyi profesyonelce gerçekleştirerek hem kalıcı eser bıraktı hem de geleceğe bir imza attı.

Burada unutulmamalı ve gözlerden kaçıyor olabilir. Kamuoyu “2021 Yunus Emre Hatıra Parası”nın arkasındaki kahramanları tam olarak bilmiyor. Hatıra para sürecinde öyle isimler var ki, onları aradan çıkarırsanız hatıra para da kalmaz. Kendisi duyunca belki rahatsız olacak ama açıklamadan da duramam; Sayın İhsan Duru, ta başından beri “2021 Yunus Emre Hatıra Parası”nın içinde. İhsan Duru Bey’in hatıra paraya onaylaması, desteklemesi bile paranın çıkmasına eşdeğerdir.

Projenin fikir babası Ali Yağcı’dan 22 Şubat’ta “Yunus Emre Hatıra Parası da nedir?” adlı yazımda zaten söz etmiştik. (https://yazaryusufyildirim.blogspot.com/2021/02/yunus-emre-hatra-paras-da-nedir.html)

Şimdi, nokta virgüllere basaraktan satırlar arasında sinsi sinsi gezinip sözlere pornografi mi yapıştıralım; doğrunun gerçeğin yanında yer alıp doğru, güzel ve ince işlere omuz mu verelim!

Çok teşekkürler, Sayın Lütfi Elvan, Sayın İhsan Duru, Sayın Veli Bozkır, Sayın Ali Yağcı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder